Vakit Tamam mı?
Olduk mu diye düşünüyorum?
...
Son zamanlarda bu soru iyiden iyide kurcalar oldu zihnimi. Eski tanıdıklarıma bakıyorum, okul arkadaşlarıma, akrabalarıma....
Herkes, hepimiz bir şeyler olmuşuz.
Başarılı ya da başarısız, o kısım tamamen konu dışı.
Zaten bu konuda kanaat getirebilmek de, getirebilecek konuma sahip olduğunu düşünmek de ancak öküz insanların işi.
Kimimiz bilmem nerede bir şeylerin müdürü, kimimiz üniversitede hoca olmuş. Kimimiz evinde çoçuğuna bakıyor. Kimimiz tanımını bile bilmediğim başka işlerde çalışıyor.
Hepimiz başka bir senaryonun ucundan tutunmuşuz, iliştirmişiz kendimizi resme,
Üstümüze yakıştırdığımız rengi... deseni, yakışıklı kostümümüzü giymişiz.
Teker teker üstlenmişiz rollerimizi.
Ama sanki biraz fazla takılmışız.
Biliyorum ki bazılarımız, başka şeyler yapmak istiyordu.
...
Yaşam ne garip,
Binbir farklı insan nasıl da yıllar içinde farklı “gerçekleşmiş.”
...
“Gerçekleşmiş” ...
...
Ah işte yine o canı çıkasıca mişli geçmiş.
Sorun işte burada.
Sanki her şey olmuş... Evet tamam olmuş,
Olmuş ama sanki bitmiş gibi de.
Durmuş.
Devam edememiş, hatırlayamamış.
...
Resimlerde az kalsın tanıyamadığım,
Unu mu da eledim, hayallerimi de terkettim dercesine bir ifadeyle,
Mutluluklarını kanıtlamaya çalışırcasına gülümseyen elinde kadeh tutan onlarca yüz.
Haksızlık ettiklerim varsa da var ama işte karşımdalar,
Görüyorum, pek çoğu bilerek, isteyerek heyecanı yitirmişler.
...
Diyorum ki gece gece, bütün bu olan... Olacak olan mı?
Bu mu yani? Buraya kadar mı?
...
İş olsun, güç olsun, keyif olsun, zevk olsun,
Belki yıllar içinde yaptık bazı şeyleri belki yapamadık...
Belki oldu hallettik, belki olmadı beceremedik.
Bitti mi hakkımız?
Diyorlar ki bazıları, gençtik bir zamanlar, gücümüz de vardı...
Şimdi değil miyiz? Tükendik mi?
Neden ki? Bunu kim söyledi?
...
Size soruyorum,
Olduk mu?
Vakit tamam mı artık diyorum Abbaslar?
Artık geri çekilelim mi?
Koparabildiklerimizle yetinelim mi? Savalım mı sıramızı?
Şişmanlayabilir, götü göbeği salabilir miyiz şimdi?
Korkalım mı adım atmaya da?
Hatta daha da çekilmek ister misiniz şöyle sağa doğru güvenli bir köşeye?
...
Hazır yaşımız da kemale ermişken bu güzel kış gecesinde mandalinalarımızı da soyup kabuklarını sobanın üstüne de koyalım mı?
...
Ha ne dersiniz?
Ohhh mis gibi kokmaz mı?
...
...
Kokmaz.
...
Sizi bilmem ama bana kokmaz,
Kokamaz
Sağolsun bu burun hala kan kokusuna hassas.
Toprak, su, hava dolu bu küre
...
Daha çok şeylere gebe,
...
Kendinden vazgeçmiş ya da geçmekte olan herkese haklarındaki taziyelerimi bildiyor,
Geriye kalanlara ve uyumayanlara pofuduk kedileriyle sıcak bir gece diliyorum.
Görüşmek üzere.
Batu Yazan
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
0 yorum:
Yorum Gönder