Servis Şoförünün Cinsel Yaşamına Dair
İki gündür dikkat ediyorum(dikkat edilmeyecek gibi değil zira) servise bindiğim anda radyoda hep aynı reklam oluyor.
“Güç-Max”
Cinsel takviyeymiş kendisi.
Radyodaki ses inatla kullanmamız gerektiği konusunda telkinlerde bulunuyor. Pipisine güvenen güvenmeyen herkes mutlaka ama mutlaka alsın kullansın diye çığlıklar atıyor.
Dün dedim heralde rastgeldi de bizim şoför dikkat etmedi açık kaldı.
Ama bugün...
Orta aynadan kendisini göz ucuyla dikizlediğimde konuyla gayet ilgilendiğini anladım.
Zaten son cümlesi de radyodaki sese odaklanmış olduğunu gösteriyordu.
Cümleyi aynen aktarıyorum;
-Doğru tabi, şimdi iş güç var, insan yorgun oluyor yapamıyor. Türkiyedeki kadınların da ne olduğu ortada. Gerekiyor böyle şeyler bence de.
Cevap vermedim, ne olduğu tam anlaşılamayan bir şekilde gülmek ve kişnemek arası bir ses çıkardım ardından bakışlarımı dışarıya yönelttim zira cinsel hayatı hakkında konuşmak istediğim son insan kendisi. Bu esnada bir yandan da içimden söyleniyorum herif sanki 2011 yılı erkek güzeli de kadın beğenmiyor. Klasmanına uygununu bulamadığı için ereksiyon olamıyor.
Herneyse başlamasına izin vermediğim diyalog monolog şeklinde sona erdi fakat reklam abartısız on dakika daha devam etti.
Radyodaki satıcı abi işini baya seviyordu anlaşılan, hani deseniz ki ananızı babanızı ne kadar çok sevdiğinizi anlatan bir kompozisyon yazın eminim ki adam bu kadar gönülden şevkle bir şey anlatamaz.
Başta “ey kaldıramayanlar” bakın görün bu defa çok fena kalkacak şeklinde konuşurken olay birden kalksa da alın bir deneyin performansın zirvesinde gezinin demeye başladı. Ardından hadi tamam dedi performansınızdan da çok memnunsunuz o zaman günlük yorgunluğunuzu iş stresinizi azaltması için kullanın dedi.
En son artık iyice abarttı olayı, bunu dedi, alıp kullanmayan adam değildire kadar getirdi olayı.
Ben de bilindiği üzere hafifff asabi bir insanındır.
Adamın bu sözleri üzerine dayanamayıp kendi kendime fısıltı halinde cevap verdim.
-Alalım, alalım, on kutu alalım o... ç.....
Demez olaydım.
Kendi sesimi güçlükle işittiğim o anda şoför lafımı havada kaptı.
-Alalım mı?
Önce tam kestiremedim. Anlayamadım o da benim gibi şaka mı yapıyor yoksa ciddi mi? İkinci cümlesi dört kutusu yüz liraymış olunca aydım hemen.
Eyvah dedim servis şoförüyle hiç de arzu etmediğim bir sohbet içine girmek üzereyim.
Ahmet abi dedim üzüle sıkıla ben şaka yapmıştım. Benim ihtiyacım yok.
Ahhh! Niye öyle söylüyorsun ki koca kafalı..!!
Ben böyle deyince üzüldü adam, yarım ağızla benim de yok, bulunsun diye...
Denemek için demiştim dedi.
Öyle deyince çok da üsteleyemedim bu ihtiyaç olması olmaması durumunu. Bir yandan da dua ediyorum şu servise ikinci bir şahıs daha binsin de noktalansa artık bu konu diye.
Olmadı.
Normalde benim servise bindiğim yerde iki kişi daha biniyor ama bu sabah olmadı. Benden başka kimse binmedi. Artık yine bilemiyorum ne diyelim kader mi... raslantı mı... şaka mı?
Hep doğru zamanda doğru yerde oluyorum. Bu sabah da öyle oldu.
Biz Ahmet abiyle bir onbeş dakika kadar çilek, arı poleni, ginseng, guarana gibi afrodizyak konulara girdik meğer adam zaten hepsini çok iyi biliyormuş.
Neyse çok uzatmayalım konuyu neticeye gelelim;
O kadar konuşma üzerine açıkçası çok fazla direniş gösteremedim. Adam her şeyi denemiş çok müşkül durumdaymış. Çok rica etti ben de ikna oldum.(zorundaydım)
25 lirasını ben veriyorum 75’ini o.
Dört kutuyu bugün alıyoruz.(o alıyor ben para vereceğim sadece yoksa elele tutuşup eczaneye gitmiyoruz)
...
Ey allahım Ahmet abinin kalbini kırmamak için düştüğüm durumlara bak...
Ama bir daha da serviste ağzımı açarsam... tööbe töbe.
...
Herkese muazzam cinsel doyumlarla örülü muhteşem bir haftasonu diliyorum.
Ölmezsek Pazar günü görüşürüz.
Kendinize iyi bakın. Kedinizi çok sevin.
Batu Yazan
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
0 yorum:
Yorum Gönder