Ağıt

4 Ocak 2012 Çarşamba 2 yorum


Özgür sanmak kendini bu kadar...
...
Haftanın beş günü güneş görmeyen ofislerde çalışıp
İki gün uyuyabilirken,
...
İki gün sadece saat sınır olmadan sevişebiliyorken
...
Bir çoğu da sevdiğini söylüyor ya bunu...
En çok da canımı o sıkıyor
...
Bunlardan başka bir hayatı o kadar bilmiyoruz ki
O kadar hiç özgür olmadık ki daha önce,
Bundan farklısı nasıl olurdu diye düşünemiyoruz bile
Ya da belki sadece düşünebiliyoruz,
Hareket edemiyoruz
...
...
Ben derim ki,
Aha burası yeridir,
Doğru zamandır,
Gelin harcanmış yaşamlarımıza şimdiden ağıtlar yakalım
Gözyaşları dökelim çürüyen bedenlerimize
Aynaya bakıp, tanık olalım sıradan yaşamlarımıza,
Kırışan yüzlerimize,
Ölümlerimize,
...
Kalkın şöyle yanıma gelin yüzleşelim seçtiğimiz gerçeğimizle;
Bilip de bilmemek istediklerimizle,
...
Zamandı hep akıp giden,
Sonsuz sandığımızdı
Yumuşak ten,
Zarif beden,
Hayallerimizdi ertelediklerimiz,
Korkuydu vazgeçilmez temamız.
Şimdi başa çıkın pişmanlıklarınızla,
Unutmayı seçtiğiniz asıl sizle,
Sağ tarafınızda bıçak gibi saplanıp kalmış baş ağrınızla,
...
...
Gelin iyisi mi kabul edin,
Başlayamadan bitmek,
Pek korkunç olacak.

2 yorum:

  • Adsız dedi ki...

    Batu merhaba , öyle bir yaziyosun ki zaten bağlılığım pamuk ipliği kadar incelen isime , evime, yaşadığım sehre yeter ulen diyerekten çekip gidedim geliyor yeni başlangıçlara...

 

©Copyright 2011 Taboo | TNB