Sevgili okurlar bu sabah ofise adımımı bir attım ki ne göreyim. Ofiste çalışan bir kızcağız(aslında koca kadın da ben üzülmesin diye böyle söylüyorum) var. Oturmuş bilgisayarın başına ağlaya ağlaya ekranda birşeylere bakıyor. Hemen en babacan tavrımla
Hayırdır kız dedim noldu?Alt dudağı o derece titriyordu ki cevap dahi veremedi, parmağıyla monitörü işaret etti. Ekrana bir baktım ki ünlüler ve çocukları. Yerli yersiz(yabancı yani) nerde evli çocuğu olan ünlü var hepsini bulup foto galeri yapmışlar bizimki de bunlara bakıp bakıp ağlıyor. Bu kızcağızımız da(kadın kadın bildiğin 35 yaşında koca kadın halkla ilişkiler müdürü) evli ancak çocuğu yok belli ki olsun da istiyor ancak olmuyormuş onu da sorunca öğrendim. Kendisine sorunun çözümüyle ilgili neler yapması gerektiğini anlattım, minnettar oldu sağolsun ancak masama oturduğumda bir rahatsızlık hissettim. Dedim bu iş böyle olmaz insanları bu konuda uyarmak lazım. O yüzden bu günün konusu: Bir kadın ne zaman anne olmalı?
Bildiğiniz gibi ömrü hayatlarımızda yoluna sokulacak işler bitmez, tükenmez ama sizin üretkenliğiniz öyle değil. Çat diye bitiverir. Ondan sonra ne yapsanız nafile(tamam tıp çok gelişti ama kasmanıza değmez)
Bir bakmışsınız ki siz bayanlar kendinizi yatakta sperm tutsun diye haybeden yuvarlanırken bulmuşsunuz. Kocalarınızsa harnup pekmezi(keçi boynuzu pekmezi) yemekten şeker hastası olmuş. O yüzden zorlamayın direnmeyin kendi kurallarınızı doğaya uydurmaya çalışmayın. Madem inat ettiniz üreyeceğim diye o halde beni dinleyin.
Her ne kadar ideal anne olma yaşı 20-35 dense de aslında doğru değildir. Bu yalan çalışan kadınları üzmemek için söylenmiştir. Ama ben sizin üzülüp üzülmemenizi takmam, gerçekler neyse söyler geçerim o kadar. 30’u geçirmeyin. Sakın.(Tamam hadi 32 olsun en fazla zaten bu noktada ipten halattan kurtulmuş gibi çocuk isteyeceksiniz- genetik kodunuzu biliyorum)
Evet tamam bende hayatınızı yaşayın isterim(boş bir laf oldu, aslında istemiyorum banane sizden, kim olduğunuzu bile bilmiyorum ki) ama herşey istediğimiz gibi olmuyor bu hayatta.
Bir kez daha söylüyorum bu dünya da her güzel şeyi aynı anda elde edemezsiniz.
Hem dünyayı gezeyim, hem kariyer yapayım, 50-55 gibi de unumuzu elemiş eleğimizi asmış olur o ara doğururum felsefesi malesef işlemiyor.
Ayrıca bakın kimse söylemedi haberim yoktu demeyin. Yaşınız ilerledikçe sağlık problemleriyle karşılaşmanız da çok olası, her ne kadar dile getirmek istemesemde en iyisinden miyomlarla uğraşmak zorunda kalabilirsiniz ayrıca meme ve rahim kanseri riski altında olduğunuzu da unutmamalısınız.
O yüzden ayılın!
Burada yapmak istediğim şey korunmasız çiftleşme çılgınlığı başlatmak değil anlatmak istediğim böyle bir planınınz varsa.(ki daha önce söyledim asla insan üremesi taraftarı değilim zira fazlasıyla insanımız var) malesef elinizi çabuk tutmak zorunda olduğunuzdur.
Modern insan olmanın kadınlar açısından getirdiği en büyük problem belki de bu; “Yeterince vaktinizin olmayışı”. Biliyorum çok vahim bir durum bu. Ama sakın(sakın diyorum bakın) madem vakitte az hemen yapalım şunu diye yanlış birini de bulmayın.
1-Allah aşkına şöyle eli yüzü düzgün birini bulunda biraz güzel bebek görelim.
2- Lütfen söz verin cengaver olmayın. Ben öyle bir kadınım- adamım ki bu çocuğu tek başıma büyütürüm demeyin. Memleket olarak, dünya olarak görüyorsunuz ki yeteri miktarda psikopatımız var. Sizden ricam en azından doğumdan sonra 7 yıl kadar evli kalabileceğiniz birinden çocuk yapın. Çocuk bir “fallik” dönemi atlatsın sonra ne yapıryorsanız yapın. (Ya da yapmayın anasını satayım çocuk erkenden görsün ne kadar sıkılgan ve eserli bir ırk olduğumuzu. Bırakın bırakın vazgeçtim yapın çocuğu ayrılın böylesi daha iyi.)
Son sözüm şudur ki;
Malesef genetiğinizin canlısı olmak zorundasınız ve üzülerek söylüyorum ki malesef üremek için varsınız. (gerçekten üzüldüm galiba burada)
O yüzden haydi bayanlar kucağa...
Keşke kadınların 60’ında da hamile kalabildiği ve kedi de doğurabildiği bir dünya olsaydı burası... ama değil.
Kendinize iyi bakın.
Yarın görüşürüz.
0 yorum:
Yorum Gönder