Yolum
Varmak gerekmiyorsa,
Ait değilsem hiç bir yere...
Hissedemiyorsam hiç bir saniye kendimi olmam gereken yerde...
...
Bu yol,
...
Yolum,
Hafiflik elbette.
Ya da tüm bildiklerimden sonra... artık elimden gelen,
Sadece bu demeliyim belki de.
...
Bir seçim değil,
Öte,
Sadece olan.
Hesapsız,
Tercihsiz,
Kendiliğinden gelişen.
...
Kaybolmuş olmanın,
Amaçsız ve isteksiz olmanın getirdiği zorunlu bir ağırbaşlılık.
Topraktan ayrılış...
...
Yüzeyde olana,
Yerde kalana,
Çamurda boğuşup durana,
Aşağıdaki her ama... her şeye,
Masal özlemi çeken her temiz ruhu kirleten, kırıp inciten tüm bu pisliğe,
Bu gerçeğe,
Her an, daha da azalan bir samimiyetle bakış.
...
İnkarın sonu.
Acı dolu bir kabullenişin nihai özgürlüğü,
Kaçınılmaz olan o yıkılmaz umursamazlık.
...
Yolun sonu yolun başı...
Aynı,
Ulaşılması gereken o algı...
Artık bu olmayış,
...
Yokluk,
Ama ölmek değil,
İnsanı terkediş.
...
Hem mecaz,
Hem değil,
Bir yükseliş.
Hem coşkulu,
Hem buruk,
Bir vazgeçiş.
Batu Yazan
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
0 yorum:
Yorum Gönder