Seçimin Özü

13 Haziran 2011 Pazartesi 2 yorum

Eveeeet günaydın millet gördüğünüz gibi gerçekten de aydın ne de olsa Pazartesi(adı batsın). Yeni bir hafta ve elbette tabiki herşey yine aynı, eski, acınası ve hatta daha da kötüye gidiyor.Seçimimizi de yaptık Allaha şükür(bundan sonra böyle) Siyaset, politika, partiler hakkında normalde konuşmaktan hep geri durmuşumdur neden diye sorarsanız klişe cevaplar verip hepsi aynı falan demiyeceğim. Neden olayın özüne karşı oluşum.
Pek çok insan “seçim” kelimesinin “seçmek” mastarından geldiğini düşünür ancak durum öyle değil. Bu sizin ayıbınız değil merak etmeyin Dünya üzerindeki diğer milletler de kelimenin etimolojisi konusunda bu kadar zaman boyunca yanıltılmış durumdalar. Örneğin kelimenin ingilizce kökenini incelediğimizde yani “election”(seçim) kelimesini; Anglo saksonlar(ingilizler)da bunun “elect” kökünden geldiğini düşünür. Dediğim gibi bu durum yanlış hatta baştan aşağı safsata. Kelimenin kökü “elect” değil “erect” tir. Dolaysıyla kelimenin orjinali “election” değil “erection”dır. Azıcık bile ingilizce bilmeyen ya da herhangi bir online sözlüğü açmaya üşenenler için türkçe açıklama gereği duyuyorum zira görüldüğü üzre pek kafası çalışan bir insan topluluğu değiliz. Neyse konudan sapmadan ve daha fazla gerginlik yapmadan mutlak görevim olan gerçekleri açıklamaya geri dönüyorum. Kelimenin türkçesi “seçim” değil “ereksiyondur”. Ayrıca kelimelere biraz ilgisi olanlarınız varsa “iktidar” ve “cinsel performans” arasındaki bağlantıyı da rahatlıkla yakalayabilir. Ereksiyon(dikilme, dikleşme) sorunu yaşayanlara ise “iktidarsız” denir. Soru, mesele ve amaç ise verdiğiniz oylarla kim seçilecek ve yönetecek değil kim dikilecek ve sizi zikecektir.(sanırım açıklamam bizim durumumuz için tam oturdu) Burada bir olayı kelime oyunları yaparak başka bir şeye benzetmiyorum. Tarihte önce varlık göstermiş her eylem ardından gelen ve kendi özelliklerini barındıran olaylara isim babalığı yapmıştır. İnsanlık tarihinde siyasetten önce cinsellik olduğunu bilmek ise atom mühendisi olmayı gerektirmez.
Hadi canım olayı oraya çekmek, benzetmek istediğin için bunları söylüyorsun diyenler olabilir ancak bu kişiler hep yaptıklarının aksine oturup, düşünüp(biliyorum 50 IQ ile zor) konuşurlarsa çok daha iyi olur. Hiç bir şeyi hiçbir yere çekmiyorum; Yukarıdaki cümleyi söyleyip bellendiğini farketmeyen kişiler için sadece üç olasılık vardır;
1-Kişi ya bellenmeyi seviyordur
2-Bellenmek kişiye koymuyordur, daha çok bellenmek istiyordur
3-Kişi bellenmek nedir fikri yoktur
Hangisinin bir diğerinden daha kötü olduğunu inanın ben de bilmiyorum, benim için her biri bitik ve yitiktir. Ne olduğunu, ne olacağını bilmeyen, bilemeyen, algılayamayan, merak etmeyen kestiremeyen dangalaklar için kafa patlatılması üzerine konuşulup bir şeyleri açıklığa kavuşturma çabaları bile kanımca gereksiz kalori kaybına ve oksijen tüketimine yol açacaktır.
Ayrıca Türkiye de yaşıyorsanız çoğunluk için geçerli olan şu detayları iyi bilmeniz gerek ki fazla hırpalamayın kendinizi,
Ülke insanlarının favori yönetim sistemi mutlakiyettir. Padişahları severler sayarlar.
Her kim daha çok bağırır onu haklı sayar boğun eğerler ve bu da yetmez ona tapınırlar.
Şimdi sakin kafayla koltuğunuza yaslanıp derin bir nefes alın, ardından yavaaaaaşşça kalkıp pencereye kedinizin yanına yönelin. Camdan dışarı bakın. Kendinizi gördüklerinize ait hissediyor musunuz? Yoksa yanınızdaki tüylü şirin yaratığa hissettiğiniz saygı yolda yürüyen “çoğunluğa” hissettiğinizden fazla mı?

2 yorum:

  • Adsız dedi ki...

    Yazınıza bayıldım.'Deve ikeni,Türk insanı kendini .....i sever özlü sözümüzün açılımını yapmışsınız.Tebrikler
    Şafak

 

©Copyright 2011 Taboo | TNB