Hafta Sonu Hava Laneti

11 Haziran 2011 Cumartesi 2 yorum

Mutlu Cumartesiler herkese, camdan dışarı bakıp mutsuz olduysanız(İstanbuldakiler) yapmayın. Haftasonu laneti nedir hiç duyanınız oldu mu? Sanıyorum duymadınız çok normal tabi çünkü bu da bizlerden delice gizlenen bir başka sırdır. Aslen haftasonu laneti diye bir şey yoktur ancak biz normal insanlar(normal diyorum burda kastettiğim akli dengemiz değil yaşam standartlarımız) var sanırız. Tabi önce bu lanetin ne olduğunu anlatayım ki olmayan şeyin ne olduğunu hemen anlayın.
Lanet; Haftaiçi 35 derece ancak Cumartesi ve Pazar günlerine gelindiğinde 10 dereceye düşen hava sıcaklığıdır. Durum adil olmamakla beraber, hırs yapıp gökyüzüne sövmeyin. Ağır olun. Bu doğanın bize oynadığı bir oyunda değildir!! Bakın gizli gerçek burada saklı. Bunu yapan bilim adamları aracılığıyla sistemdir. Eğer ki “mimarlar müteahhitler ve işadamlarının gizli planı” adlı yazımı okuduysanız zaten konu hakkında bir fikriniz bir aydınlanmışlığınız vardır.
Her tatil günü havanın istisnasız aynı şekilde kötü oluşunun başka mantıklı bir açıklaması olamaz. Bize yapılan şey hedef saptırmaktır. Bakın bi düşünün eskiden (her kesin eskisi farklı olmasına rağmen) bir bilimkurgu filmi izlediğinizde 2010 yıllarında uzay gemileri, ışınlanma, gelişmiş yapay zeka vs olurdu, hadi bunları geçtim en azından uçan arabalar olurdu. Hani nerdeler? Sanmayın ki yapılamıyorlar özellikle yapmıyorlar. Bir nevi matrix yani, biz hala 1993 yılında gibi yaşadığımızı sanıyoruz. Yani aslında teknoloji bizim bildiğimizden çok daha ileride adamlar havayı kontrol edebiliyor. Peki neden bunu yapıyorlar? Her zamanki gibi cevap çok basit ve gözlerimizin önünde.
Dış Dünyayı(ki aslında tek Dünyadır ) karalamak ve mutlu olmamızı engellemek için.
Arka sıralardan biz zevzeğin seslendiğini işitir gibiyim.
-Ama o öyle olmaz ki, biz haftasonları iyi dinlenip mutlu olucaz ki haftaiçi daha iyi çalışalım.
Kendisine kuul(cool) bir tavırla otur diyorum. İnsan doğasını bilen her orta zeka birey biz tüysüz maymunların elimizde olan şeylerle değil, olmayanın hayaliyle mutlu olduğumuzu bilir. Bu haftasonu hava güzel değilse bir sonraki güzel olur diye düşünmemiz isteniyor. Dayanın dostlar Ağustosa ne kaldı ki şurda?(bu cümleyi kuranı döverim )
Hep dediğim şey bu zaten; içinde yaşadığımız düzen, bize “anı” unutun “geleceğin” hayalini kurun diyor. Oysa hayatta şimdiden başka zaman yoktur.(kenara para atmayın, bokunu çıkarıp savurun demiyorum)Ayrıca ben sözde yatırım yapanları da görücem yarın ev kredileriniz bitince bakalım ne kadar mutlu olacaksınız. Çok merak ediyorum o eve sahip olmak için çektiğiniz bu kadar sıkıntıdan sonra durup yaşamaya zaman ayıracak mısınız yoksa sizden beklendiği gibi başka borçlara mı gireceksiniz?
Bakın dostlar, bizler ne olduğumuzu, nerden geldiğimizi, fizyonomimizi, psikolojizimizi ve herşeyden öte yönlendirilebilir olduğumuzu bilmiyorsak “sevenimiz” çok olur. Bizler eğitilebilen yaratıklarız ve hayatlarımız boyunca da eğitildik. Yeme alışkanlıklarımızla, giyim alışkanlıklarımızla ve bu günkü konumuz olan çalışma alışkanlıklarımızla. Şimdi diyeceksiniz ki bu noktaya havanın kötü olmasından nasıl geldik? Gelmedik konu hep buydu, yukarıda ne dedim “hedef saptırma” yapılıyor. Görünenin ardındaki gerçeği araştırın(çok paranoyak olmayın, az olun)
Havaya da sisteme de boyun eğmeyin biz istemezsek kimse bizi mutsuz edemez. Gerektiğinde kucağımıza kedimizi alıp çay içmesini de biliriz yağan yağmur eşliğinde.
Hava senin gözün kör olsun demiyorum, kör olma da gör beni.( bakınız “acıyı bal eyledik”) Hasan Hüseyin Korkmazgil’i saygıyla anıyorum.

2 yorum:

  • vikartindur dedi ki...

    Yerkürenin, şems etrafında dönüşü ile vücuda gelen ve bir döngü içerisinde devinen meteorolojik hareketler ve bunun getirdiği cephe sistemleri, yağışlar, basınç farklılıkları gibi olgular, yerküremizin dönüş hızına bağlı olarak belli periyodları takip ederler. Jülyen takvimin biz yerkürelilere muzip bir oyunudur çalışmama günlerimizde aykırı meteorolojik koşullar ile karşılaşmak.

 

©Copyright 2011 Taboo | TNB