Alkol ve Cinsel Yaşam

Günaydın millet,
Bugün konumuz yine çok canlı çok heyecanlı kıpır kıpır ve biraz da yaramaz. Aslında çok bilinen ama öyle pek çok konuşulmayan daha doğrusu konuşulması ahlaki bulunmayan bir konumuz var.
Alkol ve cinsel yaşam.
Adı bile güzel değil mi? Vallahi öyle.

Yalnız yazıya başlamadan önce sizleri bir yeterlilik testine tabi tutmak istiyorum.Merak etmeyin oldukça kısa sürecek, sadece iki sorumuz var.
Soru 1-Daha önce seviştiniz mi?
a-)Evet seviştim(ha şöyle dürüst olun)
b-)Seviştim hala da sevişiyorum (o en güzeli zaten)
c-)Hayır (yalancısınız gözlerinizden belli sevişmişsiniz)
d-)Birşeyler oldu ama ben pek bir şey hissetmedim(olsun bundan sonrakiler iyi olur işallah)
Soru 2-Daha önce alkol kullandınız mı?
a-)Evet kullandım (hayırlısı olsun)
b-)Hayır kullanmadım çok karşıyım (ben de size karşıyım tamam mı?)
c-)Evet kullandım ama alkollüyken hiç sevişmedim(onu sormadık ki)
Bu her iki soruya cevabı bolca evet ve türevi olanlar yazıyı rahatlıkla okuyabilir fakat cevapları hayır olanlar için bu son uyarıdır. Bu kısımdan sonra okuyacaklarınızın ahlaki gelişiminizde olumsuz rol oynaması sorumluluğunu kathiyen üstlenmiyorum. Yazıdan sonra ananıza babanıza gidip ben çok fena şeyler okudum deyip adımı verirseniz yeminle sizi gelir bulur çok kötü yaparım. Evet ilk ve son tenkitimiz de yaptıktan sonra artık başlayabiliriz.
Şimdi;
Alkolün insan üzerindeki etkisini bilmeyen yoktur heralde. Biz yine de varmış gibi yapalım ve süper kısa bir açıklamada bulunalım. Kendisi merkezi sinir sistemimiz üzerinde bir baskı oluşturur ve bu baskı, bizlere ömrümüz boyunca baskı yapan “diger” baskıları baskılar.(hiç değiştirmeyeceğim kabul edin cümle fantastik oldu) Yani neymiş? Alkol bize baskı yapan şeyleri bastırıyormuş.(sırf şu cümledeki önerme bile nobel ödülü almamı sağlayabilir)
Peki bize neler baskı yapıyor? (Tabiki herbirini tek tek yazmayacağı konumuz sevişmek olduğu için pardon cinsellik olduğu için sadece buna değineceğim, alkolle ilgili daha detaylı yazıma buradan ulaşabilirsiniz )Konuya dönelim, “Sevişebilememek” tabiki bize baskı yapıyor.(din, ahlak, endişe pişmanlık vesaire gibi sebepler olabilir)
Peki biz bu durumda ne yapıyoruz? Dedik ya yukarıda, içiyoruz. Ne oluyor içince? Gevşiyoruz, gevşiyoruz kabak çiçeği gibi açılıyoruz. Neden? Sevişeceğizde ondan.
İşte bakın alkol ve cinsellik arasındaki köprüyü kurduk bile. Sakın yanlış anlamayın böyle zihinsel engelliye anlatır gibi anlatışım olayı küçümsediğimi düşündürmesin size, aksine ben bu olaya büyük saygı duyuyorum.(çok büyük hemde)
Alkolün belli bir miktarda alındığında(özellikle şarabın) afrodizyak olduğunu sanırım hepimiz biliyoruz. (bilmeyen varsa lütfen bir kaç kadeh içip görsün) Tamam içtik, üstümüzdeki endişeyi attık ve hafiften de kızıştık, artık işleme başlayabiliriz(lafın gelişi diyorum yoksa sakin olun şimdi bir şeye başlamıyoruz) Başladığınız anda anlayacaksınız ki hareketlerinizde bir özgüven, bir tutarlılık, hoş bir akıcılık, efendime söyliyeyim bir şiirsellik hissedeceksiniz(sevişin diye tüm bulabildiğim tüm cezbedici lafları dizdim) Hatta makul seviyede alınan alkol ereksiyon ve erken boşalma sorunlarına çözüm olabiliyor.
Fakat,
İçme kısmı her zaman burada anlattığımız kadar mekanik ve rasyonel gerçekleşmeyebilir, yani ayıptır söylemesi bokunu çıkarmak her zaman olası.
Peki fazlasında ne oluyor?
Çok matah şeyler değil malesef. Erkekte uyku hali ve ereksiyon problemleri , kadındaysa doyumsuzluğa sebep olabiliyor.(sabahlar olmasın) Kadınlardaki “o kadar” kötü değil bence ama erkeğinki tam kabus, neden çünkü yüksek alkol alımından sonra(epey yüksek) görüldüğü gibi iki tarafın hal ve tutumu birbirinin tam tersi oluyor.
Tıpta “hatunu alevler sarmış tutabilene aşk olsun, adamıysa(ufaklığı da kapsayan bir adam tanımı bu) uyandırabilene madalya takmak lazım” sendromu olarak geçen bu durum malesef çiftler arasında sıklıkla yaşanıyor. Yaşayan ne menem bir durum olduğunu çok bilir, o an vahşi bir kaplanla aynı kafese kapatılmış bir koyundan farkınız kalmaz. Kaplanın sizden istediği tek şey vardır, ama o tek şey sizde yoktur.(çok fena çok)
O yüzden hayatım boyunca söylediğim bir şeyi tekrar dile getirmek istiyorum.
Allah belasını versin böyle hayatın.
Yok hayır o değildi.
...
Her şeyin azı karar çoğu zarar.
Ya da kontrolsüz güç güç değildir.
O da olmadıysa doğru yolu bilmek ve doğru yolda olmak farklı şeylerdir. Siz içlerinden hoşunuza gideni seçin ama rica ediyorum fazla içip kendinizi rezil rüsvan etmeyin. Sakın hiç içmeyeceğim de demeyin.
Şahsın adına diyebilirim ki şu hayatta en sevdiğim şeylerden biri de alkollü kadındır. Ondaki işve cilve hararet hiç bir şeyde olmuyor doğrusu, hele ki regl öncesi alkollü kadın yok mu?
Aman aman aman.
İşte onu çok seviyorum.
Hadi bakalım bugünlük bu kadar rezillik utanmazlık iğrençlik yeter.
Kedileri sevmeyi beslemeyi ve bolca sevişmeyi unutmayın. Herkes kendine mukayet olsun.
Görüşmek üzere.