Pazarı Yaşamak

25 Eylül 2011 Pazar 0 yorum

Gerçekte ne yapmak gerekiyor?
Tamam hafta içi erken kalktığımız için haftasonu da aynı saattlerde uyanıp boş boş tavana bakıyor olabiliriz.
Hatta dinlenmek mi ? yoksa bu son tatil günümüzde yine eğlenmek mi? gibi bir çelişki içinde de olabiliriz. Ama çelişki içinde olmak durmaktır. Normalde “durmak” fiiline özel bir saygım var. Ama bugün bir karar vermeliyiz.
Gündelik hayatımda “artık” kararlar almadığımı kendimi daha çok akışa bıraktığımı söyleyebilirim ama konu “sayılı gün- kısıtlı zaman” olunca bir karar verilmesi gerektiğine inanıyorum.
Bugün sevgili okurlar konumuz “Pazarı yaşamak”.
Sakın korkmayın Pazarın kasvetinden bahsedecek değilim bu ara hayatla arama farklı bir filtre yerleştirdim. Dolayısıyla yaşamda her ne oluyorsa aslında olanların iyi şeyler olduğu gibi komik ama faydalı(faydası bana tabi) bir ruh halindeyim. O yüzden bugün sadece Pazar alternetiflerinden konuşacağız. Mutlu mutlu giderken bir anda direksiyonu kırıp keder çukuruna yuvarlanmak yok. Rahat olun gevşeyin. (önceden böyle düşüneceğim aklıma gelmezdi ama bugün de güzel bir gün.)
An itibariyle aslında bir kaç basit planım var;
1-İlki bir istanbul klasiği olan Hisara kahvaltıya gitmek. Evet gerçekten pek orjinal değil ama her zaman mutlu olmak için orjinal şeyler yapmak gerekmez, havanın pek açık olduğunu söyleyemem ama bana kalırsa deniz her havada güzeldir. Denize bakarak bir çay içmek, sevgiliyle birlikte bir de karışık menemen yemek hiç fena olmayacaktır.
2-Atlayıp motora Garipçeye gitmek. Yağmur yağmadığı ve benzinimiz bitmediği sürece bu her zaman en sevdiğim fikirlerdendir. Çok erken gitmeye gerek yok zira biliyorsunuz orası da ana baba günü. Kahvaltı da şart değil, şöyle iki-üç sularında orada olursak, arkadaşlarla dostlarla... tamam artık deniz çipurası pek kalmadı ama çiflikte iş görecektir. Bir iki bira tokuşturup, gözlerimiz kapalı rüzgarın sesini dinlemek güzel olacaktır.
3-Evden çıkmadan beş film arka arkaya izlemek. Kadınlar genelde bu fikre çok sıcak bakmıyor biliyorum, ama bir orta yol bulunur aksiyon-romantik komedi türlerinde homojen bir dağılım sağlanırsa 127 ekran karşısında kahve-donut, brownie intense vb. eşliğinde çok hoş vakit geçirebiliriz.
4-Saat tam altıda(sabah değil) çıkıp Balık pazarına(beşiktaş) ya da Nevizadeye gitmek. Hayır dolaşmak için değil, balık ta yemeyeceğiz, sadece rakı içip biraz da mezelerin tadına bakmak için. Baştan söylüyorum çok içmek yok en fazla iki duble, amaç biraz daha hafiflemek, gevşemek.
Daha fazla 5,6,7 diye madde madde gitmeyi saçma buluyorum.
Bu yazıya çok fazla vakit ayırmanızı da istemiyorum.
Yani diyorum ki;
Çok uzatmaya gerek yok bakın saat geçiyor. Oturup zaten bildiğiniz alternatifleri ya da çok daha iyilerini sıralamaya devam etmek yersiz olacak. Çıkacaksanız şimdi çıkın, çıkmayacaksanız tamam evde kalın. Ama durmayın birşeyler yapın.
Eski üvey babam(ölmedi sadece annemle boşandılar) sürekli şu sözü söylerdi:
Akıllı düşünürken, deli yol alırmış.
İnanın çok düşünmeye gerek yok, bugün yiyelim içelim, dostlarla gülelim, kedileri sevelim, evde sokakta denizde karada eğlenelim .
Bugün Pazar, tatilimizin son günü falan değil saçmalamayın.
Bugün Pazar, hayatta olduğumuz bir başka güzel gün daha.
Görüşmek üzere.

0 yorum:

 

©Copyright 2011 Taboo | TNB