İşimizi görür?
Ne demek bu işimizi görür? Tam olarak istediğimiz şey bu değil evet ama olur, tamam hadi olur biz bu işi oldururuz demek sanırım.
Türlü işler görmek; Zekada işleve takılmamanın bir getirisidir. İşleve takılmamak ise bir eşyayı normal işlevi dışında kullanabilme yetisidir. Aslında hepimiz her gün bunu yaşıyoruz. Bizler çoğunlukla işleve takılmayan bir toplumda varlığımızı devam ettiriyoruz. Eğer buraya kadar hala işleve takılmamak nedir anlamayan varsa çok basit şirinmi şirin bir örneklerle hemen daha net açıklayabilirim;
-Şişe neyle açılır?(bira şişesi hayal edin)
-Şişe açacağıyla tabiki.
-Başka neyle açılabilir?
İşte burada “işleve takılmama” dediğimiz zeka türü devreye girer ve birey ben başka neyi kullanıp da bu şişeyi açabilirim diye bir beyin fırtınası içine kaptırır kendini.
-Cevap verebilen kişi “iş görücüdür”
Yukarıdaki sorunun cevabı aslında sınırsızdır, çakmak uzaktan kumanda falan hikaye şahsen iç çamaşırıyla bile bir şişeyi açabilirim. Hayır, ya bakın işte bu kadar zekiyim demek istemiyorum. Dediğim tek şey çok pis şişe açarım hepsi bu.
Ayrıca bu güç(iş görebilme gücü) kötü insanların eline geçince, -ki yaşadığımız boyutta aslen tüm güçler çoktan kötülüğün hizmetine geçmiştir, önüne geçilemez bir acı kaynağına dönüşür. Şimdi daldan düşer gibi buraya, bu acı kaynağı durumuna nasıl geldik derseniz, durun heyecan yapmayındiyor ve hemen açıklıyorum;
Unutmayın bu konuda yani iş görme konusunda bu sonuca nasıl ulaştığımızın aslında hiç bir önemi yok. Tek bilmeniz gereken şey “her işe yaramamanız ve her işten asla anlamamanız” gerçeğidir. Sanmayın çok bilmek, çok anlamak, çok iş bitirmek gibi üstün nitelikler sizi içinde bulunduğunuz rekabet ortamında bir adım öteye çıkaracak. Malesef öyle bir şey yok. Olamaz da. O ben çok işlevselim, acayibim, uçarım kaçarım kimse eşim benzerim olamaz anlamadığım halt yok ve benzeri hal ve tutumlar terkedilmediği sürece unutmayınız ki istisnasız şekilde taşıyıcısının başına türlü dertler açacaktır.
Yapmayın her işi yapmayın.
İş hayatından örmek verelim, örmek diye birşey yok örnek verelim;
Kişisel merakınız olarak mutlaka işiniz dışında da ilgilendiğiniz bilgi sahibi olduğunuz konular uzmanlık alanları vardır.(Bu cümleyi öküz olmadığınızı umarak kurdum lütfen değilim deyin) Herneyse öküzler varsa gitsin, sağ üsteki “x” işaretine basıp gitsin okumasın, yazı zaten çok yönlü kişileri ilgilendiriyor.(BaKın burada sizi de yücelttim)
Nerede kalmıştık? evet mutlaka başka konular da vardır, eğer şaslıysanız bu ilgilendiğiniz, bildiğiniz konular hali hazırda içinde çalıştığınız şirketle alakasızdır. Bunu da biraz açıp bir örnekle açıklayalım; Muhasebecisiniz, ama kişisel merakınız gereği Taocu sekse karşı da bir ilginiz var, hatta uzatalım bu merak olayını diyelim ki ilgiden meraktan ziyade bu iş sizin için bir tutku ve siz bu işin bütün ayrıntılarına hakimsiniz. Bu çok masum bir örnek oldu, yani ortada bir sorun yok. Tüm gün muhasebe yapabilir, akşamda hayvanlar gibi Taocu sevişebilirsiniz.(akşam dediğim içi özür diliyorum isterseniz gün içinde de uygun bir anda Taocu sevişebilirsiniz) Bakın bu örnekte ne yok? Dikkat ettiniz mi? Ben söyleyeyim, bu örnekte sizin Taocu sevişebilme yeteneğinizin şirketinize bir faydası yok.
ANCAK!
Bu durum böyle olmasaydı ve sizin kişisel merakınız neticesinde edindiğiniz bilgi birikim ve yetenekleriniz(farzedin ki operasyondan ya da lojistikten de anlıyorsunuz) şirketin faydasına bir uzmanlık alanı içinde olsaydı ve siz kendinizi göstermek adına bunu onların önüne sunmuş olsaydınız. Özür dileyerek hiç yumuşatmadan söylüyorum belleyeniniz çok olurdu. Bu ikinci örnekte, alacağı paranın da yaptığı işlerle birlikte “doğru orantılı” şekilde artacağını düşünen daha doğrusu hayal edenlere ise söyleyebileceğim tek şey.
-Doğru orantılı şekilde büyüyecek tek şey kıçınızdaki olacaktır.
İkici kez sölüyorum bunu yapmayın. İşlevselliğinize dur deyin, herşeyi yapmayın.
Ve sakın yanlışta anlamayın, pek çok konu hakkında yetkin olmak bilgi sahibi olmak kötü birşey değildir, ben diyorum ki bunu sürekli gösterme merakı içinde olmayın. Kendimden örnek vereyim üniversite hayatım boyunca hiç bir gün çay demlemedim. Tüm arkadaşlarım sırayla demlerken bu nasıl mı oldu? Çok basit demlemeyi bilmediğimi söyledim. Öğretmeye kalktıklarında öğrenemediğimi rezil çaylar yaparak gösterdim ve başardım. Çay falan yapmadım o günden sonra tüm gün o dönemki kedimle oturdum.
Bu toplum, bu düzen, bu içinde bulunduğumuz iş hayatı insanı emmeye endekslidir sevgili arkadaşlar. Kişinin etinden sütünden faydalanmak ister. İzin vermeyin. Değeriniz azalır sonunda şirket enayisi olur çıkarsınız.
Hiç çok iş yapan bir yönetici gördünüz mü? Göremezsiniz. Peki sizden daha mı çok para kazanıyor?
Kuşkusuz. İşte iş hayatının mantığı ve adaleti budur, üstte olan daha az iş yapar ve daha çok kazanır.
Son tavsiyem şudur;
Her işi bilin ama tek bir işi yapın çünkü çok iyi ihtimalle o bir işin parasını bile “ancak” alacaksınız unutmayın.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
0 yorum:
Yorum Gönder