Mesele

Ucucu da olsa bir saçmalık bulabilmek.
...
Oysa bilirsin,
Saçmalık asla yetmez.
O zaman bir sebep keşfetmek...
Sebep de hafif gelirse,
Bir umut,
...
Ki onun ekmeği hep boldur.
...
Mesele harekete geçmek, sabah sabah zerre kadar istemesem de.
Kandırıp zihni sahte bir umut yaratabilmekte.
Yola düşmek yoğun yağmur altında,
Kimse bilmese de ıslanmak isteyip,
Yine sağ elimdeki şemsiyeyi gönülsüz açabilmek.
...
Mesele,
Sıkıldığımı söyleyip,
Yorgun düşmek.
Diş bileyip işe güce bu şehire,
Hemen sonra baş sallamak,
En sempatik gülümseyişimle.
..
Mesele uyanmak bu sabah da aynı dün gibi,
Kuşkusuz yarın olacağı gibi...
...
Mesele bu sığ, gündelik uyulması gereken tavır,
Bu zorlanış.
Ağzına kadar gururla dolu bilincin yüzüne iki tane oturaklı çarpamayış.
Yıkılmaya hakkı olmayan bu katlanılmaz sağlam duruş.
...
Göğsümde geçmek bilmeyen boğucu bir baskı.
Ruhumda dinmek bilmeyen esaret altındaki coşku.
...
Mesele;
En büyük ihaneti benim yaptığımı bilmem.
...
...
Af dileyeceğime kendimden,
Hala devam etmem.