Güçler Ve Özgürlük

29 Kasım 2011 Salı 0 yorum

Selam,
Baştan söylüyorum kusura bakmayın, bu sabah hiç öyle hayatmış, varoluşmuş, amaçmış, yolmuş, kurtuluşmuş uğraşamayacağım. Bugün konumuz çok daha basit, sade ve bana öyle geliyor ki eğlenceli de.
Konumuz güçler. Biraz daha daraltalım süper güçler.
Nerden çıktı ne alaka falan demeyin.
Ben aklıma estikçe ara ara bu süper güç mevzusunu açarım. Neden bilmiyorum bunun hayalini kurmak bana oldukça heyecanlı geliyor. Tabi kendim heyecanlanınca başkalarına da soruyorum;
-Hangi süper güce sahip olmak isterdiniz?
İşin aslı doğduğum ve her çocuk gibi çizgi film izlemeye başladığım andan beri süper güçlerim olsun istiyorum. Dikkat ettiyseniz süper güç dedim “süper kahraman” değil çünkü açıkçası bu gücü iyiye mi yoksa kötüye mi kullanırım ondan çok emin olamıyorum.
Ya da tamam hiç kasmaya zorlamaya gerek yok ben kesin güçüm olsa süper kötü olurdum ama şimdi bırakalım bunları konumuz bu değil konumuz siz hangi güce sahip olmak isterdiniz?
Ne zaman bir grup insan bir masaya oturduk, konuştuk derin konulara girdik çıktık yorulduk. Sizde bilirsiniz bir anlık konuşacak şeyler tükenmiş gibi gelir ve ortamı bir sessizlik kaplar. İşte ben o anlarda hemen atlar ve sorarım. Hangi gücü isterdiniz?
Cevaplar beni hergün biraz daha şaşırtıyor. Açıkçası bu soruyu yönelttiğimde insanların seri bir şekilde cevap vermesini bekliyorum ama nedense hiç öyle olmuyor.
Soruyorum.
Cevap genellikle hiç düşünmedim oluyor.
İşte bunu anlamakta gerçekten zorlanıyorum;
Ne bileyim yani hiç mi? Bir kere bile mi düşünmediniz diyorum bu yaşınıza kadar. Bu nasıl çocukluk yaşamak en başta? He-man’i, she-ra’yı, örümcek adamı, süpermen’i izleyip ah ulan ben de keşke uçabilsem kaçabilsem nasıl demez insan?
Önceleri özellikle erkeklerden bu konuda daha performanslı yanıtlar bekliyordum, zira konu güç kahramanlık vesaire olunca daha hayalperest olabiliyoruz şeklinde bir düşüncem vardı. Fakat anladım ki hiç öyle değilmiş. Bu konudaki hayal gücü genişliği sanırım benim gibi delilere mahsus. Size bir kaç örnek vermek istiyorum. Yine birgün yukarıdaki gibi bir sessiz masa durumu yaşandı. Baktım ki herkes konuşulanlardan yorgun düşmüş, kendi köşesine çekilme özlemi çekiyor.
Bu anı fırsat bilip sordum.
Cevaplar... diyorum ya hiç öyle sandığım gibi olmadı. Bir beş dakika herkes düşündü taşındı. Tabi insan bu kadar süre bekleyince ortaya çok fantastik yanıtlar çıkacakmış gibi düşünüyor. Aslında şimdi bu sözümün üstüne şöyle bir kez daha düşündüm de çıktı da!
Biri dedi ki;
Görünmez olmak isterdim(klasiktir ya) Neden dedim? Bir cevap vermedi. Öyle işte dedi omuzlarını yukarı kaldırarak, belli ki kendi de bilmiyordu nedeni.
Bir diğeri dedi ki lamba cini olmak isterdim.
Pardon dedim ne olmak isterdin?
“Lamba cini” dedi tekrar. Neden dedim sıkıntın nedir, ovalanmak mı istiyorsun zaman zaman?
Arkadaşımın savunması cinin her türlü dileği yerine getirebilecek güce sahip olmasıydı. Fakat belli ki cin kendini o lambadan çıkartacak güce sahip değildi. Onun kaderi küçük dört köşe dünyasında yaşamaktı.
Diğer arkadaşım “burgulu bir penis” istediğini söyledi. Evet yanlış okumadınız “burgulu penis” dedim. Nasıl bir şey olduğunu hayal edemeyenlere hemen yardımcı olayım;
Önce bildiğiniz sert bir penis düşünün. Şimdi bu penisin kök kısmının kendi ekseni etrafında tam tur dönebildiğini ve bu dönme işlemini sınırsız sayıda yapabildiğini hayal edin. (Kadın okurlar çok hayal edip baştan çıkmasınlar lütfen)
Sanıyorum artık nasıl bir şey olduğunu anladınız. Bunun iyi mi, kötü mü, iğrenç mi, yoksa eğlenceli bir şey mi olduğundan inanın bende emin olamıyorum. Öte yandan konu o değil.
Size ciddi ciddi soruyorum aklınıza gelir miydi bu cevap?
Bunca güç varken bu mu gerçekten istediğin dedim. Evet abi dedi süper olmaz mıydı? Bu seferde ben cevap veremedim. Evet tamam aslında hoş bir konsept ama ben bu gücün açlığı içinde değildim.
Zaten aslında bütün bu yazının konusu da bu.
Açlıklarımız ve biz.
Süperden... süper güçten ne anlıyoruz?
Bana göre süper güç seçimlerimiz bizi anlatıyor. İnsanı.
Hayal gücümüzün kapasitesini, kendimizi ne olarak gördüğümüzü, ne olmak istediğimizi. Şu hayatta cesaret edip ne kadar uzağa gidebileceğimizi anlatıyor. Süper güç seçimlerimiz bizim özgürlüğü nasıl gördüğümüzü anlatıyor.
Çoğu zaman trajedik...
Bazenkomik...
Biri görünmez olmak istiyor gecenin karanlığında siyah bir kedi gibi...
Acaba bu kadar mı acı çekiyor? Ya da acaba gerçekten içinde hissettiği o silikliği mi anlatmaya çalışıyor?
Bir diğeri evet herşeyi yapacak güce sahip ama bu gücü kendi için kullanmaktan aciz. Hayatını harcıyor.
Bir diğeri belki kendini yatakta yetersiz buluyor. Belki tüm saplantısı bu olmuş, çıkış yolunu bu koridorda arıyor.
Peki siz ne arıyorsunuz? Kendinizi nasıl görüyor, neyin eksikliğini çekiyorsunuz?
...
Ben mi? Beni şimdi boşverin.
Bugün konu ben olmayayım.
Belki başka zaman anlatırım.
Kendinize iyi bakın.

0 yorum:

 

©Copyright 2011 Taboo | TNB