Kan Emici Patrona Ölüm Cezası

3 Ağustos 2011 Çarşamba 0 yorum

Günaydın insanlık,
İşte uzun zamandır beklenen yazımla karşınızdayım.
Bugün çalışan insanlar için bulunmaz bir gün. Daha önceki yazıları takip edenler “İçine Şeytan kaçmış yöneticiyi", kuduz mikrobu taşıyan müdürü toplum sağlığı için nasıl iyileştirdiğimizi bilirler. İşte bugün serinin belki de en önemli halkasını sizlerle paylaşacağım. Konumuz; “Kan emici patrona ölüm cezası”
Peki kan emici patron nedir? Benim gibi bir çeşit vampirdir aslında, ancak günümüz şartlarına adapte olamamıştır. Dolayısıyla kan emmekten vazgeçememişlerdir. Bu kişilerin en birinci özellikleri derebeylik döneminde dünyaya gelmeleri yüzünden hayata ortaçağ bakış açısı dediğimiz karanlık köleci bir tutumla sarılmalarıdır.
Bu vazgeçilmez ilk özellik dışında kan emici patronların genel özellikleri şu şekilde sıralanabilir:
1-Ofisteki odaları gözden uzak ve girilmesi zor yerlerdir. Günün bir saati ahanda aklıma bir şey geldi şunu bir söyliyeyim diye o odaya dalamazsınız, dalmayın da zaten Allah muhafaza kapıverir. Bu kişiler insan ırkıyla muhattap olmayı sevmezler, unutmayın geçmiş alışkanlıklarını yaşatmayı severler. Yani sizler onun toprağı üzerinde ona hizmet eden kölelerden fazlası değilsiniz.
2-Bu patronlar devasa evlerde yaşarlar, maddi varlıklarını, sizin dibe çekilen yemek çeklerinizden, yol paranızdan, eksik yatırılan sigorta primlerinizden ve yıllık yüzde 3’lük artış yaptıkları maaşlarınızdan arttırarak almışlardır. Görüldüğü üzere tutumlu kişiliklerdir.
3-Genellikle siyah camlı siyah ve büyük arabalara binerler ve arkada otururlar, bunun sebebi içeri girmesi muhtemel güneş ışığını engellemek ve öndeki zavallı insan şoförün her daim emilecek boynunu görmek ve keyiflenmektir.
Bakınız bu kişilerden hiç bir şart altında asla merhamet beklenmemelidir. Size gösterecekleri en büyük merhametleri kanınızı sonuna kadar emmemek olacaktır. Dolayısıyla yok efendim zam, yok efendim emeğimin karşılığı bu değil gibi söylemler ve talepler içine girerseniz hayal kırıklığı yaşarsınız.
4-Kan emiciler çalışanlarının güneş doğmadan ofise gelmelerini ve güneş battıktan sonra ofisten ayrılmalarını isterler. Bakın aslında yüzyıllardan beri sistem(her ne kadar bozuk da olsa) çalışma hayatını siz ölümlülerin iyiliği için düzenlenmeye çalışılmıştır, ancak bu kan emiciler bu düzeni bozmaya çalışır. Hiç düşündünüz mü? Neden saat 17:00 ya da 18:00 gibi saatlerdir mesai bitimidir? Sanmayın ki akşam oldu, eve gitme vakti geldi. Sebep bu değil; sebep, güneşin batımıyla birlikte sizin de ofisten çıkarmanız gerekliliğidir. Biliyorsunuz ki vampirler gün ışığında etkisizdir, ancak güneş olmadığında ortaya çıkarlar. İşte bu fırsatı onlara vermeyip kanınızı emdirmemek için mesai saatlerine sadık kalmalısınız. Bakın bu kısım önemli, ne erken ne geç belirlenen saatler neyse o (Şahsım adına söyleyebilirim ki ne 07:59’u ne de 17:01 henüz görmedim ofiste).
Ancak biliyorum ki herkes benim kadar bilinçli değil, günümüzde ve tarihte gördüm ki pek çok zavallı bu saatleri geçirip kanını emdirmiş ve halen emdirmektedir.
İşte sevgili insanlık artık bu patronları tanıyorsunuz, şimdi sıra cerrahi operasyona geldi. Evet aynen öyle, bu pislikleri temizleyeceğiz. Ancak önce silahlarımızı tanıyalım. Burayı dikkatli okuyun zira vampirler hakkında bilinen yanlışlar var. Öncelikle vampirlerin kutsal alanlara giremediği yalanını unutun gayet girebilirler, hadi patron teraviye gidelim iki rekat da birlikte kılalım gibi girişimler olumlu sonuç vermeyecektir. Sarımsaktan etkilenmezler (mantı yiyenini, işkembe çorbası içenini çok gördüm). Haç da işe yaramaz. İşe yarayan sadece iki şey vardır, güneş ışığı ve kazık.
Evet kazık, bulması bildiğiniz gibi hiç de zor değil patronunuz tarafından size monte edilmiş olanı kıçınızdan çıkarıp kullanabilirsiniz, zira bundan sonra ihtiyacınız olmayacak. Ancak sizden ricam steril hale getirmeyin o kazığı bırakın olduğu gibi kalsın(hayır steril olmaması bir zorunluluk değil benim şahsi zevkim) .
Eğer nispeten şanslı bir çalışansanız bu arkanızda sadece bir kazık olduğu anlamına gelir, ancak bizim üç adet kazığa ihtiyacımız var, o yüzden rica edin çalışan arkadaşılarınızdan kendininkileri ödünç versinler. Yazının bundan sonraki kısmı 3 adet kazığınız olduğu varsayılarak hazırlanmıştır dolayısıyla tedariksiz operasyona başlamamanız konusunda son bir uyarıda bulunuyorum.
Bakın cesur kan emici avcıları bir patronu ele geçirip yok etmek , bir müdürü ya da yöneticiyi avlamaktan çok daha zordur. Öncelikle bu işi yalnız yapmak zorunda olduğunuzu bilin çünkü benim koyun profili dediğim çoğunluğu oluşturan insan grubu baş kaldırıdan korkar çekinir. Oysa siz öyle değilsiniz.
Kan emme işi bu gün bitecek ve bunun için hiç kimseye ihtiyacınız yok!!! Bu iş için gereken tüm güç hala damarlarınızdaki azalan kanda mevcut . İşte o kadar.
Av vakti olarak belirlediğiniz günün öğle vakitlerinde patronunuzla bir toplantı talep edin, toplantı konusu çok önemli, yanlış konu hakkında bir toplantı isterseniz emin olun daha önemli işleri olacak ve kabul etmeyecektir. Kendisine daha az vergi ödemesi yapılmasıyla ilgili yasada bir açık bulduğunuzu söyleyin, normalde çalıştığınız departmanın burada bir önemi yok çünkü o, bu dediğinizi duyduğunda zaten aklı başından gidecek ve toplantı talebinizi severek kabul edecektir. Göz boyamak için elinize büyükçe bir evrak çantası alın, en alta kazıkları koyun ve üzerine gelir vergisi kanunuyla ilgili bir kaç belge koyup kazıkları saklayın. Toplantı saati geldiğinde mümkün olduğunca sakin olmaya çalışın güler yüzlü olun.
unutmayın kapıda özel asistanı olacaktır o yüzden bu işi mümkün olduğunca hızlı ve sessiz halletmelisiniz. İçeri girdiğinizde farkedeceksiniz ki jaluziler sıkı sıkı kapanmış oda karanlık, kasvet dolu ve huzursuz.
Patronunuz bir el hareketiyle karşısındaki koltuklardan birine oturmanızı belirtecektir (asla konuşmaz tenezzül etmez). Oturun ve sonra çok heyecanlı bir şekilde;
Efendim eğer bu bulduğum yöntemi uygularsak şirket yılda en az 15 milyon dolar kar edecek deyin(kaç milyon olduğu önemli değil atabildiğiniz kadar atın). Bu noktada patronun gözlerinin zevkten geriye doğru kaydığına şahit olacaksınız. Harika gidiyorsunuz, hemen şimdi yavaşça ayağa kalkın ve konuyla ilgili belgeleri dökümanları göstermek istediğinizi söyleyin, memnuniyetle kabul edecektir. Arkasından dolanıp yavaşça sağ tarafından yanaşın(sağlak olması yüksek olasılık o yüzden bu tarafından yanaşın ki mümkün olduğunca savunmasız kalsın). Belgeleri çıkartıyor gibi yaparken kazıkları kapın ve yakasından tuttuğunuz gibi ayağa kaldırın.
Yapılması gereken saldırı şu şekilde;
“Bu düşünemediğin her türlü insan ihtiyacı için deyip beyninin orta yerine saplayın ilk kazığı.”
“Bu hissedemediğin tüm insani duygular için deyip kalbine saplayın ikinci kazığı.”
“Bu da yiyip yiyip çıkaramadığın tüm insani haklar ve çalışanlar için deyip kıçına saplayın üçüncü kazığı.”
Özellikle kıça saplanan son kazık çok büyük acı verecektir. Bu noktada yandım Allah şeklinde bir inilti duyabilirsiniz (ağzını kapatın bağırmasına izin vermeyin). Dur daha yanmadın az sonra deyip pezeve.. yani patronu sürükleyerek cam kenarına taşıyın ve jaluziyi açın. Salın güneş ışığını girsin içeriye, tüm görkemiyle dolsun bu karanlık lanetli odaya. Bir kan emicinin alev alıp tamamen yanıp kül olması en fazla 45 saniye sürecektir. İşte bu! Başardınız. Kimsenin cüret edemediğini sonunda siz yaptınız ancak işimiz henüz bitmedi. Kam emici her ne kadar yanıp kül olduysa da hala odada delil söz konusu. Bu külleri de odadan kaldırmak zorundayız ,o yüzden patronun küllerine itinayla işeyiniz. İşiniz bittikten sonra kapıyı yavaşça açıp asistanına şöyle söyleyin.
-Daha çok bekler miyim ne zaman gelir patron?
Asistan şaşıracaktır çünkü patronu içeride sanır. Ama odaya girdiğinde gerçekle yüzleşecektir.
Yerde “Bir tutam çamur”.
O günün devamında izin alın ve eve gidin. Kucağınızda kediniz ve kazıksız kıçınızla aslında ne kadar da mutlusunuz değil mi?
Tadını çıkarın günün, çünkü yarın başka bir kam emici patron gelecek.
Görüşmek üzere.

0 yorum:

 

©Copyright 2011 Taboo | TNB