Selamlar sevgili Çarşamba insanları,
Hemen dün yaşadığım bir olayı sizlerle paylaşıyorum. Dün sabah kahvemi henüz almış kasvet dolu odama dönüyordum ki ofis arkadaşlarımdan biri(dişi) yanıma gelip spor yapmak istediğini söyledi.
Harika dedim , bunu benimle paylaştığı için kendisine teşekkür ettim ve onun adına çok sevindiğimi belirttim ancak henüz bir spor salonu açamadığımı dolayısıyla bu konuda yardımcı olamayacağımı üzülerek ekledim. Meğer o zaten bir spor salonuna üyeymiş ve gidemiyormuş(al işte bir klasik daha) Evet dedim biliyorum ben senin türünü, daha açık konuşursan belki yardımcı olabilirim dedim.
Dedi ki kondisyon bisikleti almak istiyorum, ah dedim ne büyük tesadüf dışarıda senin gibi sadece 2.5 milyon insan var. Kolumdan çekiştirerek masasına götürdü beni, sabah sabah oturmuş hepsiburadayı açmış bir kaç tane bisiklet bulmuş (kondisyon bisikleti).Yine bir klasiği yaşadım, sen anlarsın bunlardan hangisi iyi diye sordu. Afyonumun patlamamış olması sebebiyle ciddiyetsiz cevaplar vermeye devam ettim, tam olarak bilemiyorum bunların hangisi cami yaptırmış diye sordum. O an ofisin yarısı kötü espiri yüzünen kalp krizi geçirdi on beş dakika kadar elektro şok uygulayarak onları geri getirmeye çalıştık ancak üç kişiyi kurtaramadık. Herneyse masaya geri döndük ve bisikletlere bakmaya devam ettik(hiç istemesem de) Eee dedi arkadaşım, hangisi iyi bunların, bu sefer de hangisinin “hayrat” yaptırdığını soracaktım ki vazgeçtim , bu günlük bu kadar ölüm yeterliydi. Neden bisiklet yerine koşu bandı bakmadığını sordum kendisine. Koşu bandını sevmediğini söyledi. Ben de dedim ki koynuna almayacaksın, tamam üstüne çıkacaksın ama o tür bir ilişki olmayacak bu, sevmen gerekmiyor yani. Güldü , evet ama ben yine de sıkıcı buluyorum koşu bandını dedi. Haklı olduğunu, koşu bantlarının pek konuşkan tipler olmadığını onayladım. Hayır dedi fikren sıkıcı buluyorum. Neden dedim çok mu sığ yoksa politik görüşü mü ters geliyor sana dedim. Kız vazgeçti cevap vermedi ki en doğrusu da buydu. Ama ben devam ettim, (sabah kahvemle benim arama girmeye cüret eden herkes cezasını çeker) dedim ki sevgili arkadaşıma koşu bandıyla koşu bandı olma, köprüyü geçene kadar ayıya dayı de. Sen üstündeyken o ne derse desin sen takma , senin amacın spor yapmak boşver o zevzeğin ne dediğini. Sonunda başarmıştım, kız dayanamayıp açık bir cümleyle şöyle dedi;
Hayır dedi, koşu bandını değil, koşmayı sıkıcı buluyorum. Tamam dedim o halde pedal çevirmekten mi keyif alıyorsun? Baktım yine ıh mıh diyor. Dedim ki özüne dön sevgili arkadaşım, rahat ol, sal kendini derin bir nefes al ve neden bisiklet almak istediği söyle dedim. Kız aniden hıçkırarak ağlamaya başladı. Bilmediği, artık hiç bir şeyi bilmediği bilemediğini söyledi. Elimi omzuna koyarak biliyorum dedim, en baştan anlamış olduğumu söyledim. Çünkü kimse sabahın 07:42 sinde spor yapacağım diye bu kadar hevesli olamazdı. Asıl sıkıntı nedir diye sordum. Yine bir klasik, bu kızımız kilo almış biraz, sevgilisi de sen iyice saldın demiş, bu da sabah ezanıyla birlikte gaza gelmiş kilo verecek ama gerçeklikten de çok kaçamamış aslında biliyor ki eve ne alırsa alsın asla kullanmayacak. Bisikletse, o an zihnen yaratabildiği en optimum çözüm, sonuçta ne koşu bandı kadar pahalı ne de onun kadar büyük. En nihayetinde üç kere kullanıp kenara atacağı için haklı olarak çok yer kaplamasın çok da para gitmesin istiyor. Dedim ki konuya çok yanlış yaklaşıyorsun senin sıkıntın spor değil. Evet dedi aslında spor değil sorun sevgilim dedi. Dedim hayır, ondan bahsetmiyorum, ben bu sorunu daha önce çok gördüm. Seni beğenmiyorsa gitsin başkasını bulsun falan diyeceğimi sanıyorsan çok yanılıyorsun.
Merak etme dedim, ben neler olacağını çok iyi biliyorum, herif kaba davrandığı için senden özür dileyecek senin her şekilde güzel olduğunu söyleyecek(nası yalan) sen de zaten dünden hazırsın affetmeye eriyeceksin o tek sözüyle. O yüzden dedim ne koşu bandı ne de bisiklet alma. E peki ne yapayım dedi. Dedim git bir tane en ucuzundan step tahtası al. Bundan az yer kaplayanını, bundan ucuzunu bulamazsın. Hem ilişki sürdüğü sürece sevgiline step yapıyorum der havalı olursun, hem de sevgilin terkedip gittiğinde yüksek raflara ulaşmak için kullanırsın. Kızcağız bu son sözümü duyunca daha şiddetli ağlamaya başladı.
Dedim rica ediyorum ağlama gerçeklerden kaçılmaz. Bu kalça çapının düzenli spor ve diyetle bile erime süresi minimum 5.5 ayken ve erkek milletinin genel rayici 250 lirayken bisiklet almak ölü yatırım olacaktır. Masadan ayrılıp soğuyan kahvemi yenisiyle değiştirmek için mutfağa yöneldiğimde arkamdan pek çok kişinin şahsıma hayvan herif diye hitap ettiğini hatırlıyorum. Önemli değildi, onlar da bir gün gelecek anlayacaklardı gerçeklerin ve kedilerin değerini.
Bu sabah ofise geldiğimdeyse bunun bu kadar çabuk olması çok hoşuma gitti, 25 kutu step tahtası ofis kapısının hemen önündeydi.
Görüşmek üzere.
1 yorum:
ya kilo almaya çalışan insan tipleri ne olacak? Biz zayıflarda kredi kartı gibi ortalıklarda geziyoruz ne fenaa.... çok ilginç yaa kilolulara bayılıyorum o kıvrımlar ben burdayım diyor insan kadın olduğunu hissediyor bende zorla ilaçlarla 60 kiloya çıktığımda tatmıştım o duyguyuu iiydii bee
Yorum Gönder