Kadın ve Estetik Kaygısı

24 Ağustos 2011 Çarşamba 5 yorum

Günaydın insanlık,
İşte yine mükemmel bir çalışma günü, dışarıda insanlar yaşıyor , kuşlar cik cik ötüyor bizlerse masalarımızda oturup gelecek hayalleri kuruyoruz. Aman neyse boşverelim şimdi bunları.
Bugün size kadınlar ve estetik kaygıları hakında bilgi vermek istiyorum.
Hemen kendi hayatımdan bir kaç örnekle başlayalım. Bir zamanlar çok iyi hatırlıyorum;
Vitrinde göstermiş olduğu koltuğu almam halinde benimle evleneceği sözünü veren bir kız arkadaşım olmuştu. Böyle bir söz neden istenmeden verilir o kısım zaten ayrı komik ama şimdi konumuz o değil.
Herneyse koltuk güzeldi evet ama insanı evlendirebilecek kadar değil. Kendisini zaten iki hafta içinde terketmeyi planlıyordum ancak bu içten önerisi üzerine sokakta tek başına bırakmak suretiyle koşarak bölgeden uzaklaştım.
Bir diğeriyle ise şöyle bir anım olmuştu;
Fi tarihinde D&R’da aylak aylak dolanırken bu bayan arkadaşım dergi reyonunun önüne ulaştığında pili bitmişçesine durdu, önce kitlendi sandım çünkü manyağın tekiydi, sonra omuzlarının yavaş yavaş yukarı aşağı hareket etmeye başladığını gördüm.( ki ben o noktada şüphe etmeye başlamıştım durumun kötüye gittiğinden) Ardından çok tiz, ufacık,böyle fare cıyaklamasına benzer bir ses işitildi. Arkasını dönüp bana elindeki dergiyi gösterdiğinde gözleri yaşarmış ve alt dudağı sistematik olarak titrer durumdaydı sonra, o hayatım boyunca unutamadığım cümle döküldü ağzından “hayatta şöyle bir mutfağım olmadı ki mutlu olayım”
Ve sarılmam için kollarını açtı. Pek tabi kızı o haliyle oracıkta bırakmadım, kasiyere ev adresini verip iyice tembihledim eve bırakmaları için.
Bir başkası , Koçtaş gezisi esnasında bu battaniye beni çok cezbetti diyerek üstüme atlamaya kalktı, Garip olansa battaniyenin henüz paketinde duruyor oluşuydu,
Bir diğeri “böyle banyom olsun hergün sevişirim” diyerek IKEA’nın model banyolarından birine sokmaya çalıştı.
Biri kitap okuma alışkanlığı edinememe sebebi olarak babasının evindeki divanı suçladı. İyi bir köşe koltuğa sahip olması durumundaysa edebiyat profesörü olacağından gayet emindi.
Daha fazla örnek yazmıyorum ama sakın bitti sanmayın.
Tüm bu olaylar ve sayamadığım milyon tanesi henüz toplanıp örnekler silsilesi olmadan önce açıkçası çok bir anlam ifade etmiyordu. Ancak olay sayısı on milyon’u bulduğunda artık bir genelleme yapılabileceğini düşündüm. Başta kadın ruh hali ve karar mekanizmasının, mekan ve eşya etkileşimli olduğunu düşünmüştüm ama daha genele bakınca anladım ki olay estetikten ibaret.
“Kadın ruh hali ve karar mekanizması, estetik etkileşimliydi.
Erkek organizmalarda ise böyle bir şey; “Erkek ruh hali ve karar mekanizması tamamen işlevsellik etkileşimlidir”.
Şimdi bu iki cümle ne demek oluyor onu açıklayalım. Şu demek oluyor;
Kadınlarda eyleme geçme, beğenme, beğenmeme, üzüntü ya da sevinç gibi hareket ve duyguları yaratan şey, ikinci aşamada olayın kendisi ve işlevidir. Asıl etki etme noktası olayın nerede gerçekleştiği,olayın ne derece estetik olduğu ve çevrede ne gibi enstrümanlar olduğuyla alakalıdır. Aşağıdaki profili düşününce ne demek istediğimi daha iyi anlayacaksınız.
“Güzel bir mutfağı olmadığı için güzel yemek yapmadığını(bakın yapamadığını değil ) söyleyen kadınlar.”
Kadınlar için estetik kaygısı olayın kendisinden bile daha kuvvetlidir ve harekete geçmek için ön şarttır. Bir cenazenin dahi, iyi organize edilmiş olması, çiçeklerin doğru renkte seçilmiş olması ve genel olarak herşeyin yerli yerinde ve düzenli olması, aslında o cenazenin kadın zihninde (eğer ölen kişi çok yakın biri değilse) güzel bir anı olmasını sağlayacaktır. Bir diğer örnekse şu şekilde verilebilir;
Bir erkek, bir çalışma masası üzerinde sevişmek istediğinde aklındaki öncelikli şey kadın ve birleşmedir. Kadınınsa öncelikli düşündüğü şey masanın yapıldığı malzeme, masanın temizliği, dokusu, rengi, ve sevişme esnasında oluşacak görüntüdür. Bu kriterler yerine getirildiği anda kadın erkeği düşünebilir. Yine aynı şekilde diyebiliriz ki; Her erkek pis bir banyoda sevişebilir ama her kadın bunu yapamaz. Yapamaz diyorum çünkü bu aslında içten gelen ve kadını durdurabilecek kadar güçlü bir takıntıdır. Peki neden bu var?
Hatırlarsınız daha önce yazmıştım kadınların bir “ güzel olma zorunluluğu” vardır. İşte bu zorunluluk aslında kadının sahip olduğu herşeye sıçramıştır. Bilinç altında bilir ki sahip olduğu herşey aslında güzel olmalıdır. Konudan uzaklaşmadan şunu da eklemeliyim ki, Iphone, Ipad, Macair vesaire takıntısı da bunun bir parçasıdır. Önemli olan ilk aşamada her zaman estetiktir, etkinlik ve işlevsellik değil. Aynı şekilde biliyorsunuz ki pek çok kadın makyaj yapmadan ya da parfüm sıkmadan markete dahi gidemez. İşte sebep budur.
Aslında bu üzücü birşey ,yani bu konuda bu kadar kaygılanmak çok yorucu olsa gerek. Şöyle bir geçmişe bakıyorum da, tarih öncesinde bir mağaraya tav olan dişilerin artık Ağaoğlunun “muhteşemmmm” evlerinden birine sahip olmadan mutlu olamamaları ne kadar acı değil mi? Öyle. Yazının sonlarına geldiğimde rahatlıkla diyebiliyorum ki, hayatın aslında hiç bu kadar zor olması gerekmiyor. Gerçi ben diyorum ama tabiki değişen bir şey olmayacak. Siz yine sular gibi para akıtmak isteyeceksiniz küçük kediniz pencerenin yanındaki şampanya rengi berjerin üzerinde güzel dursun diye.
Görüşmek üzere.

5 yorum:

  • Adsız dedi ki...

    Bir kadın olarak bir üstümdeki kadının ikinci yorumunu gereksiz bulduğum için hoş bir görüntüsü olmadığını düşünüyorum.

 

©Copyright 2011 Taboo | TNB