Yeni Bir Başlangıç

11 Aralık 2011 Pazar 2 yorum

Bir yatak neden yapılır?
Diyorum ki sabah kalktığımızda neden üstünü örter, çarşafı düzeltir öyle ayrılırız evden?
Hepinizin daha önce bu soruyu duyduğunuzdan eminim.
Ömrümün klişe sorusudur bu, sekiz yaşımdan bu yana sorduğum rivayet edilir.
Fakat cevabı hala bulamadım...
Saçma gelmez umarım(ya da gelirse gelsin banane) ama bana kalırsa yatağı toplayıp çıkmak çok büyük bir karardır insan hayatında.
Ben toplayanlardan değilim...
Ama çok merak ediyorum;
İnsan neden bir kaç saat sonra tekrar “aynı şekilde” bozulacak bir düzeni kurmak ister?
Kısa süreli de olsa bir estetik kaygısı mıdır aranılan şey?
Yoksa akşam güzel görünen bir yatağa girmek midir keyifli olan?
Bunlar değilse öğretilmiş, dayatılmış, mantıksız bir kural mıdır bu sadece?
Hoşlanmıyorum hiç o yatağı düzeltip düzeltip tekrar bozmaktan.
Dokunmuyorum da zaten artık
Hiç müdehale etmiyorum...
O yüzden her sabah farklı bir şey görüyorum evden çıkarken...
Her gece gözlerimi dünyaya kapadığım yer farklı...
Her gece kıvrandığım o yatak
Her hareketimle bambaşka bir yer oluyor,
Kurup düzeltip,
Başa dönmek gelmiyor hiç içimden...
Yatağa takılmayalım zira hiç bir zaman yatak olmadı mesele
Şu aralar başka bir şeyleri sorguluyorum
Yeni başlangıçları...
Lanet olası “anlaşılamayan” yeni başlangıçları...
Yeni bir başlangıç nedir çoğunun fikri bile yok
Fikri olan da emin değil gibi,
Ne istediğinden...
Başlangıçdan bu yana söylüyorum
Konu asla yeniden ayağa kalmak olmadı,
Konu her zaman daha fazlası olarak ayağa kalkmaktı
Zaten faydası nedir ki yeni bir başlangıcın?
Siz tam toparlanmışken “o eski” darbeyle tekrar kıçınızın üzerine oturduktan sonra?
Desem ki;
Haydi şimdi kalkın yerlerinizden,
Dikilin tekrar “eski” günlerdeki gibi
Bugün olmadıysa tamam, hadi biraz daha demlendirin kalbinizi
O zaman yarın çıkalım dünya içine...
...
İnanmayın cesaret dolu hiç bir “eski günlerdeki” gibiye,
...
Her son,
Yeni bir başlangıç,
Her yeni başlangıçsa,
Çoğunlukla o “eski” aynı saçmalık,
...
Paçavraya dönmüş zihnin yıkanıp paklanması,
Arınması...
Durulması kırık kalbimizin,
...
Hepsi saçmalık,
...
Zümrütü anka kuşu gibi ölüp küllerimizden doğmak değil asıl mesele...
Mesele kül olmak,
Mesele kül kalmak,
Külden sonra bir daha kuşa, kediye, kurda, ağaca değil,
Yakılamayacak olana dönüşmek,
...
Tüm mesele;
Değişerek,
Ama yerinde sayarak değil,
Eklenerek devam etmek.

2 yorum:

  • Adsız dedi ki...

    yazdıkça daha şiirsel yazmaya başladın eklenerek çoğalıyosun en azından burdan bakınca öyle gözüküyor

 

©Copyright 2011 Taboo | TNB