Ritüel

8 Aralık 2011 Perşembe 4 yorum

Günaydın,
Bu sabah kahvemi içtikten sonra depoya uğradım. Aklımda küçük bir koli almak vardı. Açıkçası çok özenmiştim, hani Amerikan filmlerinde olur ya işten ayrılan kişi masasını, özel eşyalarını, fotoğraflarını falan toplayıp o küçük koliye koyar. O sırada türlü duygusal anlar yaşanır, hem insanlar yaşlı gözlerle bakar ayrılan kişiye hem de ayrılan kişi geçirdiği güzel günleri düşünür o ofiste.
Benimki de öyle masum bir sebepti işte.
Bir ritüel de diyebiliriz belki buna .
Herşeyin geride kaldığını gösteren, bir barışma ritüeli.
O ofis ki aslında bunca zaman hayatınızı emmiş kurutmuştur. Size türlü buhranlar yaşatmış. Ananızdan emdiğiniz sütü burnunuzdan getirmiştir. Ama insanız sonuçta hepimiz(gerçi benimle ilgili kuşkular hala var) yine de unutmayı, affetmeyi seçeriz.
İşte bu sabah göğsümde bu denli yüce bir bağışlama hissi vardı. Eşyalarımı koliye tek tek koymaya başladığımda aslında yaşadığım herşeyin bana pek çok şey kattığını düşünmek istiyordum.
Ne kadar da çok şey yaşadım bu ofiste dedim kendi kendime... Söylediğim gibi nasıl da yalan söylemeye çalıştığımı anladım kendime. Ne yaşamıştım ki bu ofiste?
Hiç.
Ciddi ve mantıklı bir şekilde oturup düşündüğümde dahi elle tutulur hiç bir şey bulamadım. Bulamadım çünkü yoktu. Hayır burası dünyanın en kötü yeri demiyorum, mutlaka başkalarına bir şeyler katmıştır katıyordur ama bana katmadı, katamadı. İşe girdiğim o ilk günü hatırlıyorum da o zamanda bile içimde en ufak bir şevk, yapacağım işle ilgili ufacık bir tutku yoktu. Başlangıcından bu yana tek amacım sadece kirayı ödeyebilmekti. Hep burada geçici olduğumu düşündüm.
Öyle düşündüm ve öyle de oldum. İstifa etmek için girmiştim bu işe, çok açıktı. Sadece idare ediyordum hayatı. Ellerimle tutmaya çalışıyordum çevremdeki cam duvarı, çatırdayıp başıma yıkılmasın diye. Doğru zaman geldiğinde zaten kaçacaktım. Hep bir şeyleri bekliyordum.
Konu ağırlaşıp duygusallaşsın istemiyorum o yüzden burada bırakalım hissettiklerimi şu koli doldurmaya geri dönmek istiyorum;
Açıkçası doldurma işlemi hiç de sandığım gibi olmadı. Bi kere çok kısa sürede bitti.
Zaten ne bir aile fotoğrafı vardı masamda, ne de bana özel bir oyuncak, maskot gibi birşeyler. Ne işle ilgili, ne de kişsel bir kitap da yoktu. Ayrıca hiç kimse ben toplanırken duygusallaşmadı da.
Hatta bırakın duygusallaşmayı sıklıkla şu üç cümleyi duydum insanlardan.
-Sen hala burada mısın?
-E hadi git artık.
-Giderken facebook’u youtube’u açmayı unutma.
Gözlerim doldu, hüzünlere gark oldum doğrusu. Ama ama neden böyle söylüyorsunuz, bakın ben burada en temiz, en masum, en samimi ruh halimle bir romantizmi yaşamaya çalışıyorum. Neden böyle yapıyorsunuz desem de...
Kar etmedi.
Mesai arkadaşlarım içi üç parça eşya dolu küçük kolime umursamaz tekmecikler atarak yanımdan uzaklaştılar.
Sonra ben de şöyle bir baktım koliye.
Ne kadar da özenti bir hareketti bu. Ayrıca niye koli dolduruyordum ki? Benim bunu bagajına koyabileceğim bir arabam bile yoktu.
Motosikletli bir adam neden koli doldursun ki işten ayrılırken?
Anlayacağınız ritüel patladı.
Her anında saniye saniye patladı ve daha başlayamadan son buldu.
Hem de ne son bulmak.
...
Koliyi geri boşaltıp eşyaları sırt çantama tıktım. Sabahın ilk saatlerinde bir kedi gibi köşemde oturdum hiç kalkmadım.
Tükürürüm ayrıca bu ofise, bu işe,
Bu insanlarla barışmaya da...
İnsan istiyor ki hayat filmlerdeki gibi olsun.
Öyle yaşansın.
Hüzün de, mutluluk da, aşk da, keder de, ölüm de dramatik olsun, yoğun olsun, vurucu olsun istiyor.
Ama her zaman pek öyle olmuyor...

4 yorum:

  • Adsız dedi ki...

    filmlerde herşey ne kadar özel değilmi..sıradanlıklar bile...ama gerçek hiçte öyle değil....aptal ainsanlar arasında yaşamak oldukça sıkıcı!kaçacak bi yer bulsak ta kaçsak...kira ödemek zorunda olmadığımız,bir sürü yalanının bir parçası olmadığımız

  • dnz dedi ki...

    ben sana cok ozendim valla suan..tesadufen buldum yazını, benimde aklıma takılan bazı seyler var aslında ,ama nedense hep takılıp kalıyor bir kosede, bazen bazı seylerin ustunu ortmeyi gormezden gelemyi cok ıyı beceriyoruz gibi geliyorbana.. ama sen ole yapmamıssın , kararından dolayı seni tebrik ederim. süper olmus diyorum kesinlikle..

 

©Copyright 2011 Taboo | TNB