Sahipleniş

17 Kasım 2011 Perşembe 0 yorum

Günaydın,
Her zaman ki gibi sabah ofise geldim(sanki başka çarem varda) Malum elin yüzüm işe motosikletle gelmek yüzünden şu ara çamur oluyor. Gidip bir yüzümü yıkayayım dedim. Sakin ve emin adımlarla koridor boyunca tuvalete doğru yürüyordum ki koridorun sonundaki asansör kapısı açıldı ve içinden daha önce görmediğim hiç de kurumsal giyimli olmayan bir şahıs çıktı.
O da benim gibi tuvalete yöneldi.
Bunu farkedince biraz huzursuzlandım ama emin de olamadım gerçekten tuvalete mi gidiyordu diye. Herneyse sonunda koridor ayaklarımızın altında tükendi ve ikimizde tuvalet kapısının önüne geldik. Önce o içeri girdi.
İşte o an çok sinirlendim. Kim di ki bu adam? Ve hangi hakla benim tuvaletime(bak bak bak benim yani o derece), hem de benden daha önce girebilme cesaretini nasıl göstermişti? Sabah sabah göğsümden yükselen öfkeyi hissedince açıkçası şaşırdım. Neyse elimi yüzümü yıkadım çamurundan kirimdem arındım. Adam da bu sırada tuvaleti kullandı, sifonu çekti ve o da elini yıkamak için diğer musluğun başına geçti.
Adama nasıl dik dik baktığımı görseniz aramızda kan davası var sanırsınız o derece. İstiyorum ki o da bana baksın, bir şeyler söylesin. Aramızda bir diyalog açılsın gelişsin istiyorum. Çünkü kimdir bu densiz sidikli merak ediyorum, nasıl dahil olabiliyor benim olana? Baktım ki adam farketti bendeki arızalı durumu, değil göz teması kurmak nefes dahi alıp vermeyi geçici olarak durdurdu. Başını hiç kaldırmadan hızlıca elini yıkayıp kaçma derdinde. Ama bilen biler(bilemeyen de buradan bakabilir) bizim tuvaletimizde(sadece bizim kata özel bir durum) musluklar sensörlü, yani öyle hadi hızlıca yıkayıp çıkayım diyemiyorsunuz. Adam kan ter içinde kaldı normal olarak, sağolsun eski düşman yeni dost sensörlü musluk benden taraf oldu ve bu davetsiz misafire su vermedi.
Ciddi şekilde su akıtmayı kesti musluk. Bende bundan istifade hemen laf attım ortalığa;
-Bu sensörlü musluklar da insanı doğduğuna pişman ediyor.
Adam önce ne cevap vermesi gerektiğinden emin olamadı. Sonra kesik kesik şöyle dedi;
-Zaten bir tek bu katta var. Bizim tuvalet normal musluklu. (babandır normal musluk lafa bak terbiyesiz)
Ben bunu duyunca iyiden iyiye koptum. Ulan hem benim tuvaletime geliyorsun, hem içine ediyorsun, hemde sonra kötülüyorsun. E defol git kendi tuvaletine o zaman. Demedim tabi böyle, sonuçta çok güzel uygar insan taklidi yapabilen bir organizmayım. Sessiz ama gergin bir şekilde;
Ya evet dedim, “onlar” bize özeldir. Onlara yaptığım vurgu takdire şayandı doğrusu. Adam daha başka bir laf etmedi analdı ki etse ben itlaf edeceğim kendisini. İyi günler deyip çıkıp gitti. Ben cevap bile vermedim tabi.
Sonra bende tuvaletten çıkıp masama döndüm, birşeyler içimi rahatsız ediyordu.
Oturup adam akıllı düşündüm. Benim sıkıntım neydi?
Bu tuvaleti çok mu seviyordum?
Yo hayır. Hem de hiç sevmiyordum. Hele ki sensörlü musluktan nefret ediyordum.
Geyik değil çok sevdiğim tuvaletler olmuştur. Buysa onlardan biri değildi. O halde neden bir anda kıymete binmişti bu boklu tuvalet?
Çünkü başka biri gelip hak iddia etmişti üstünde.
“Ben sıçmasam bile, o tuvalet ne olursa olsun sadece benimdi...”
Gerçekten öyle miydi?
Biz insanlar hep aynıyız. Hayatın her alanında hep aynı zayıflıklar, hem aynı saplantılar içinde yuvarlanıp duruyoruz.
...
Kaçan balık bizler için hep çok büyük oluyor.
Ve herşey...
Bana diğer herşeyi anlatıyor.
...
Artık sevemediğiniz birinden ayrıldığınızda bu sizi rahatsız etmez, yapılması gerekeni yapmışsınızdır ama o adamı, kadını başkasıyla bir kez gördünüz mü işte o zaman durum değişir. Kıymete biner karşınızdaki. Kıymete biner o sevmediğiniz kişi.
Gördükleriniz kedi tırmığı gibi canınızı yakar, yalancı bir özlem hissedersiniz o geride bırakmak istediğiniz eskiye. Oysa bu acıya, bu öfkeye hiç ihtiyacımız yok.
Bir insanı sevmesek de, istemesek de, kendimize yakıştıramasak da,
O hala bizim midir?
Değildir, olmamalıdır,
O şu anda varolmasını istemediğimiz geçmişin bir parçasıdır.
Eski, kötü tuvaletleri sahiplenmemek lazım. Bizler çok daha iyilerine layığız.
Bu yazı adını vermek istemediğim ama kendini çok iyi bilen en iyi dostum için yazılmıştır.
Kendinize iyi bakın.

0 yorum:

 

©Copyright 2011 Taboo | TNB