Koşma Zamanı

23 Kasım 2011 Çarşamba 3 yorum


Hadi bakalım...
Kalp atım hızı: 188Bpm.
Kandaki kafein miktarı: 18.6Gr.
Promil: 998
Mide durumu: Boş.
Zihin: Her zamanki gibi galaksi kadar kalabalık.
Peki ya
Ruh...
O da “eppey” bi parçalı bulutlu.
Evet kabul etmek gerek ki bugün kanımdaki kimyasal miktarı alyuvar sayısını geçmiş olabilir.
Ama sıkıntı yok merak etmeyin,
Hala nefes alabiliyor, hergün giymem gereken bu plastik maskeyi takabiliyorum.
Öte yandan düşünebildiğimi sanmıyorum. Ki bu güzel bir şey.
Daha doğrusu tek bir konuya odaklanamıyorum.
Sanki içimde olan şey, daha da hızlandı. Artık çok daha hızlı.
Komik ya da garip olan şeyse hızlanmış olan şeyin...
Hızın kendisi olması.
“Hızın” daha da hızlanması... Garip bir şeymiş doğrusu.
Sanırım şuan kendi adıma doğru mesleği buldum diyebilirim.
Cidden. Zannediyorum bir hipodromda yarış “atı” olarak çalışmam gerekiyor.
Ya da okyanusta bir köpek balığı...
Duramıyorum. Ne zihnim, ne bedenim durmuyor...
Durmamalıyım da...
Şimdi değil.
Zira durduğum anda dengem bozuluyor, sendelemeye başlıyor, düşüyorum.
Yapmam gereken şey devam etmek.
Daha da süratle devam etmek...
Başka bir yol var mı ki zaten?
Birazcık şu köşede oturmak istersek hayat bizi bekler mi?
Dizlerimizin üstüne çöküp bir kaç saniye soluklanmamıza izin verir mi?
Dinlenmeye hakkımız var mı sanıyorsunuz?
...
Ciğerlerimdeki tüm güçle çeksem bile içime dolduramadığım bu hava
...
Evet nefes dahi alamasamda...
Sendeleyerek bile doğrulamasamda...
Ayakta duramasamda...
Yürüyemesemde...
Dinmek bilmeyen bu ateş var göğsümde
Ve diyor ki,
Durmak bilmeyen bir hayat önünde
Şimdi de ya da yarında debelenip kalkmaktan öte bir yol var mı sanıyorsunuz?
Ne bugün, ne de yarında
Düşmeye hakkımız yok,
Kanamaya hakkımız yok,
Sızlanmaya hakkımız yok.
Yok.
Bir an bile zayıf olmaya, durmaya duraksamaya hakkımız yok.
Romantik bir şarkı dinleyip efkarlanmaya hakkımız yok.
...
Hayat affetmez,
Durup dinlemez,
Sıkıntınız neydi umursamaz.
Üzüldüğünüzü anladığında kucağınıza gelip yanınızda olduğunu gösteren kediniz gibi elinizi yalamaz.
Hayat beklemez.
Onun tek bildiği şey esip geçmektir.
...
O zaman
...
Bu zaman,
Şimdi,
Yarın,
Ve
Her zaman,
Koşma zamanıdır.

3 yorum:

 

©Copyright 2011 Taboo | TNB