Vücut Geliştirme Üzerine

4 Mart 2016 Cuma 0 yorum



Kocaman bir kafa.
Bir de yuvarlak ki sormayın.
Yusyuvarlak.
Topitop gibi bir çocuktum ben. Alttan kürdan aplike edilmiş bir portakal. Tek kollu bir ahtapot.
Varoluşum sadece bir kafadan ibaretti sanki.
10-12 yaşlarımda aynada gördüğüm şeyden ne kadar rahatsızlık duyduğumu anlatamam.
Çocuk olduğumu o zaman da biliyordum ama yine de bir çocuk için bile fazla koca kafalıydım.
Amcam beni yuvarlak kafa diye severdi. Sever tabi. Ben de şişko kedileri seviyorum daha şirin oluyorlar.
Ama ben mıncıklanacak oyuncak bir ayı değildim.
“Bat-u-man”dim ben. Ya evet alterego. Süper kahraman kimliğim.
Fakat hiç de öyle görünmüyordum. Bir çizgi romanlara bakıyordum bir kendime. Üç dünya fark vardı arada. Altın oran nerde ben nerde...
Bu kafaya bir şey yapmak lazımdı.
Dedeme soruyordum
-Dede ben koca kafalı mıyım?
Cevabı bildiğim halde belki diyordum aksine söyler.
-Akıl dolu, o yüzden büyük.
Daha da kötü hissediyordum. Neyse ki imdadıma koşan yine dedem oldu. Anlatmıştım daha önce. Bana doğumgünümde dumbell seti aldı. Bir de dergi verdi. Hareketleri ilk oradan öğrendim. Yaş tam 12.
Akıllıca göründü bana. Kafayı küçültmek madem mümkün değil, o zaman bedeni büyütelim. Büyüdü de. İyi cevap veriyordu bünyem. Batuman olmaya adım adım ilerliyoırdum.
İşte benim başlama nedenim bu.
Çok insan soruyor neden ağırlık kaldırıyorsun diye. Bu hikayeyi her yerde anlatamıyorum tabi. Şimdi söyleyeyim dedim. Peki hala neden devam ediyorum? Onu da sonda anlatacağım.
Ağırlık kaldırma, vücut geliştirme konusunda fazla spekülasyon yapılıyor. İnsanlar sürekli bir şeyin eksikliğinden bunun yapıldığını söylüyor. Doğru da.Tabi ki doğru. Ama tüm konulardaki gelişme arzusunun özünde yatan şey zaten bu değil mi? Evet bu. Ama insanlar acımasız. Nedense bunun altında hep cinsel yetersizlik olduğunu söylüyorlar. Bazıları için olabilir de. Ama herkes için bu söylenemez.
Küçük penis konusundan bahsediyorum.
-Oğlum adamın vücut on numara tamam ama yatakta tık yokmuş, çükü de susam kadarmış.
Bu konuyu çok kurcalamak istemiyorum zira hepiniz biliyorsunuz her türk erkeğinin ki en az 22. Pancar motoru yiğitler. Kocalar dipçik gibi.
Gerçek bilgi isteyenlere onu da vereyim. Türkiye ortalaması 15.5cm’dir. Nasıl ölçüldüğünü lütfen sormayın. Bilmek ya da öğrenmek istemiyorum. Araştırmış adamlar çok kurcalamayalım.
Konuya dönelim. Tek çocuğum ben. Abi kardeş yok. Bir tek ben. Yani okulda kavga ederken, eve dönerken, yolda yürürken yalnızdım.
Ve en az iki kişilik olmalıydım. İki kişiyle kapışabilecek kadar kuvvetli demek istiyorum. Sadece ağırlık kaldırmadım. Boks, karate, mua thai hepsine gittim. Sonra sayı arttı tabi. 3-5-7 derken son ölçümlerde 21 insan gücüne ulaştığım ortaya çıktı. Sinirlenince 105.
Hayat soğuk, acımasız ve güvensizdi. Tek başıma varolabilmek için fazlası olmalıydım.
Bir gün spor salonundan çıkarken Bahadır abi Batu dedi. Bahadır abi salon sahibi. -Profesör bir abimiz var seninle tanışmak istiyor. -Prof. niye benimle tanışmak ister ki, beni nerede görmüş? -Salondan çıkarken görüyormuş seni hergün niye tanışmak istiyor ben de bilmiyorum ama rahat ol iyi biridir. İndik aşağı, bir amca karşıdaki kahveden çıkıp yanımıza geldi. Tanıştık. Adını hatırlamıyorum. Kusura bakma dedi ihtiyar. Tek bir şey sormak istiyorum.
-Buyrun.
-Böyle olmak nasıl bir duygu?
O dönem 97 kiloydum. Gerçek bir öküz, bir goril.
Hazırlıksız yakalanmıştım. Beklemiyordum bu soruyu. En fazla bir kaç egzersiz soracak diye düşünmüştüm.
Cevap vermem gerekiyordu.
Güvenli kelimesi çıktı ağzımdan. Güvende hissediyordum evet.
Başını salayıp teşekkür etti aramızda başka konuşma geçmedi.
O gün bir tek oydu hissettiğim.
Güven.
Bugün biraz daha farklı.
Yani yarın, yarın yolda birinizle denk gelirsek ve neden diye sorarsanız bana.
Şunu duyacaksınız;
Çünkü ben dengeye inanırım. Fiziksel gelişimimi, zihinsel gelişimimle denk tutarım.
Hadi bakalım.
Herkese iyi setler.

0 yorum:

 

©Copyright 2011 Taboo | TNB