Kimsenin kimseyi anladığı falan yok. Anlayamaz da zaten.
Bilgi de imkansız, bilmek de. Ama sanmak. İşte o imkanlı. Çok imkanlı.
Bir de bedava olunca.... ilüzyonlar havuzuna dönüyor kafamızın içi.
Kırmızı gördüğünüz çiçek bile kırmızı değil daha ne diyeyim. Hatta kırmızı renkte gördüğünüz objelerin gerçekte “olamayacağı” tek renk kırmızı. Herif o renge sahip olmadığı için ışık gelince absorbe edemediği tek rengi dışa vuruyor. Her renk olabilir o çiçek mavi mor yeşil sarı.. ama kırmızı asla.
Bundan yola çıkarsak gördüğümüz “dışında” her şey olabilir diyebiliriz,
Hayat, yaşam, evren ve insan.
Evet insan da. Objenin bilincinin olmayışı ve insanın sözde bir bilinç sahibi oluşunun belki bu tutum üzerinde hiç bir etkisi yoktur.
Yani belki de bilinçli ya da bilinçsiz her şey olmadığı gibi görünüyordur. Doğası budur.
Nasıl biriyiz? Sen ben o.
Nasıl gösteriyoruz kendimizi? Gösterdiğimiz şey miyiz gerçekten?
Yalanlarımız? Ki herkeste var. Nasıllar? Zaten yalan neden var? Gerçeği gizlemek için değilse niye icat edildi?
Peki gerçekten yapabileceğimiz şeyleri mi söylüyoruz insanlara? Verdiğimiz sözler doğru mu? İş aşk aile...
Yoksa kafamızdaki ideal saygı duyulan sevilen kişi olabilmek için mi kendimizi bu şekilde lanse ediyoruz?
Seviyorum derken bunu hissederek mi söylüyoruz yoksa sevilmek için mi?
Ben gerçekten güçlü biri miyim? Yoksa içimdeki zayıflığı göstermemek için mi güçlü görünüyorum?
Sen gerçekten öfke dolu sinir hastası bir adam mısın? Yoksa korkunç sevgi açlığın yüzünden mi böyle görünüyorsun?
Öfkeli sevgilisi olanlara dipnot olsun. Yazın bunu. Canavarlar sadece sevilmedikleri için canavar olurlar.
Peki hiç tanımadığınız birini özlediniz mi? Bahse girerim özlediniz. Tanışma öncesi mesajlaşırken olur bu genellikle.
Ve nasıl böyle bir şey olur diye merak edip arkadaşlarınıza sordunuz. Herkes sorar. Herkes bunu yaşar.
Verilen cevaplar şu eksende değilse arkadaşlarınız da masallara inanan saf ruhlardan demektir.
Özlediğiniz sizsiniz. Sizin gibi sizi seven ve sevmeye hazır olan birinin hayalini kurup onu özlüyorsunuz. O var sanıyorsunuz karşınızda.
Ötesi yalan. Uydurma. Hayalgücü.
Usta yalancıların elinden çıkma mükemmel çizilmiş resimler biliyorum. Gerçek resimler değil. İnsan profilleri. Masallardan çıkma abartılı bir sahtelik içindeler. Ama görmek istemeyen gözler için her şeyden daha gerçekler.
Dün bir arkadaşımın tabiri caizse ağzına sıçıldı. Söylediği sözlerin ardında durmayan sahte bir prenses söz konusu.
Büyük umutlar kırıldı, epey bir hayal yıkıldı.
Kendi tarafından terkedildi aslında.
-Böylesi severken nasıl olur?
-Böylesi sevdiğini nereden biliyorsun ki? Böylesi seven sensin. Sen senden başka bir şeyi bilemezsin.
...
Kelimeler insana dair. Cümleler. Sözler. Nutuklar. Ucuz ve sınırsızlar.
Hepsi korkunç birer silah olabilir. Dikkat etmeli çokça.
Onlar renkli elbiseler, şık paltolar, ışıltılı gülüşler.
Ve tabi ki doğa üstü ölümsüz aşklar. Adamı kıçından şişler.
Alt satırlara bakmaya davet ediyorum herkesi. Ne demek istediklerini ve ne olduklarını anlayabilmek için insanların okumayı bilmeli.
Bulmaca gibi. Her insan gizli.
Ama küçük bir sır vereyim; ironik şekilde her görünen aslında olduğunun aksi.
0 yorum:
Yorum Gönder