Kilo Verelim Kas Yapalım

21 Ocak 2016 Perşembe 1 yorum



Selamlar, merhaba, günaydın, tünaydın bıdı bıdı, her neyse,  ne haltsa işte..
Hadi başlayalım.
Bugün konumuz kilo vermek, kas yapmak. Gerçi bu konu benim için 23 yıldır geçerli ama artık kümülatif bir şekilde ruhumu sıkıp durmaksızın aynı soruları sorup baydığınız için sizi de dahil etmek istedim. (şaka şaka o kadar da sıkılmadım aslında yazarken insan gaza geliyor)
Sevgili okurlar belki siz oradan bakınca  çok da farkında değilsiniz ama gerçekten bana adımdan daha çok sorulan iki soru varsa, işte onlar.. bunlar;
1-Kilo vermek istiyorum ne yapabilirim?
2-Kaslanmak istiyorum ne yapabilirim?
Öncelikle şunu bilin bu iki soru karşısında istisnasız içimden küfür ederim. Yani öyle kibarca bakın böyle böyle yapabilirsiniz şöyle şöyle edebilirsiniz falan diyorumdur belki ama içimden de çok fena küfür ediyorumdur. Çok fena dediğime de çok kaptırmayın kendinizi en fazla –ya yürü git patates çuvalı senden ne olur! gibi bir şey söylüyorumdur. Bir açıklama daha yapmam gerekiyor bu yazıda herhangi bir antreman tavsiyesi ya da diyet örneğine yer verilmeyecektir. İçerek açısından genel olarak diyebiliriz ki; iradeden yoksun oluşunuz, durmaksızın hazzın peşinden koşuşunuz, basit zevkleriniz ve karaktersizliğiniz üzerinde duracağız. Hakarete, sıçıp sıvanmaya alışık olmayanlarınız lütfen burada kapatsınlar yazıyı. Olumsuz yorum, geri bildirim vesaireyle uğraşamam yormayın beni.
Önce biraz kendimden bahsedeyim;
Batu benim adım. An itibariyle 34 yaşındayım(aslında 35 sayılabilirim sanki artık). Kış aylarında yağ oranı %9 yaz aylarında ise %4-5 civarında olan atletik eril bir bireyim. 23 yıldır tatmin olmaz bir şekilde spor yapıyorum. Fena da görünmüyorum. Yeter sanki bu kadar.
Bunları yazıyorum çünkü bu adama niye bu konularda danışıyorlar diye merak edebilirsiniz. Merakınız geçtiyse devam edelim.  
Her çocuk.. en azından her erkek çocuğu diyebilirim ki süper kahraman olmak ister. Ben de istiyordum. Hem de çok. Çok çok çok çok fazla. Çok küçük yaşımdan itibaren durmaksızın süper kahraman resimleri çizer, koltuktan koltuğa zıplayıp uçtuğumu hayal ederdim. Kötüleri yenerdim. Derken 12. Yaş günümde dedemin hediye olarak 2 adet 2 kiloluk dumbell almasıyla başladı her şey. O günden sonra ağırlıkları asla bırakmadım. Ve bir süper kahraman olmayı istemekten de 1 gün bile vazgeçmedim. Hala da öyleyim.
Size psikolojik  altyapımı anlatıyorum. Anlatıyorum çünkü bu işin.. amiyane değimle bu kilo verelim kas yapalım konularının hiç bir şekilde bu kadar basit şeyler olmadığını anlamanızı istiyorum. Deli olmalısınız, manyak olmalısınız, obsesif kompülsif olmalısınız.
Al bu sütlacı  götü... götür babannen yesin diyeceksin.
O şort giyilecek, o ayakkabı bağlanacak, düşsen de kalksan da kalp ritmin bozulsa da o kardiyo yapılacak. Hava sıcak olacak eriyeceksin, soğuk olacak donacaksın ama kıçını kaldırıp o salona gireceksin. Arkadaşlar dostlar haftasonu kahvaltısında kızarmış ekmeğe bal kaymak sürecek Cuma akşamları partiler yapacak sen  elinde demirle çökeceksin kalkacaksın. Başın dönecek, miden bulanacak, canın acıyacak, her yerinden ter boşanacak ama o set bitecek.   Yıkılmaz bir iradeyle dövülmesi gerekir nefsin. Vücudu zihinde oluşturduğunuz görüntüyle var edersiniz. Bedeni düşünce yaratır . İstemek yaratır.
Nasıl olmak istiyorsunuz? Gerçekten soruyorum düşünüyor hayal ediyor musunuz bunu hiç? Yapmıyorsanız olamazsınız da istediğiniz gibi. Ve istemek... ah o istemek... Siz gerçekten bunu istiyor musunuz? Peki “gerçekten istemek” nedir biliyor musunuz? Pek çoğunun bilmediğini biliyorum. Pek çoğu istediğini sanıyor sadece. Oysa istemek mühürlenmektir, kapanmaktır, o uğurda her şeyi göze almak bir an olsun yoldan sapmamaktır. Gözünü kırpmamaktır. Gerçekten istemek, aşktır. Önüne geçilemezdir. Erişilememesi durumunda ölümdür, zulümdür.  Unutulamazdır. Araya girilemezdir.
İstiyorum ha... istiyorum.
O kadar çok duydum ki bunu. O kadar fazla insandan... ve o kadar çok vazgeçtiler ki...
...
Gerçekten denedim, farklı yollarla hem de. Motive ettim olmadı. İttim gitmedi.  Benden nefret edip de hırslansın diye ajitasyonlarda bulundum. Yürümedi. İstemeyince olmuyor. Ne steroid, ne protein tozu, ne kardiyo, ne tavuk göğsü ne pirinç lapası.. İsteyeceksin.
İstediğinizi biliyorum aslında.
Profiterolü istiyorsunuz siz al yanaklarınızdan belli, makarnayı, pudingi, kolayı, çikolatayı istiyorsunuz. Sizin aşkınız lokuma.
Leyla ile Mecnun arasına girmeye çekinmem de sizinle su böreği arasına girmeye korkarım.
E tamam o halde böyle mutlu mesut yaşayın?
-Yok, kilo vermeliyim güzelleşmeliyim/ bu yaz en kaslı ben olmalıyım...
Yemek dışında başka hiçbir zevkten haberi olmayanlara,  yaşamın haz  döngüsünün  ağızdan başlayıp mideye kadar ki  3 saniyeden ibaret olduğunu sananlara,  iradeden mahrum, içindeki boşluğu neyle dolduracağını bilemeyenlere,  tembellere, miskinlere,
Üzülüyorum.Kızıyorum.
Söyleyince Batu kötü oluyor. Umrumda da değil söylüyorum.
Ne olduğunuz kişiyi kabul edecek yürek var sizde ne de olmak istediğiniz kişi için yeterince istek.
Başka sorunuz yoktur sanırım.

1 yorum:

  • Adsız dedi ki...

    Beğen butonu yok,Üzüldüm. Halbuki okurken kendimle çok dalga geçmiştim.

 

©Copyright 2011 Taboo | TNB