Günaydın millet, umarım iyi bir gece geçirmişsinizdir malesef ben geçiremedim hatta hiç uyumadım. Sanırım nazar değdi. Dün akşam itibariyle vücudumdaki en mutlu uzuvlardan biri olan sağ orta parmağımı evin çelik kapısına sıkıştırdım. (tırnak darma duman oldu ama neyseki kemikte kırık çatlak yok) Herkesten bir ricam var. Lütfen gün içinde bildiğiniz en güçlü ağrı kesicileri bana yorum ya da e-posta yoluyla bildirin zira çok ihtiyacım var.(Parmağımın röntgenini ben kimim sayfasında alt kısımda görebilirsiniz)
Tamam bu kadar acındırma yeter, artk sabah muhabbetini kesip günün konusuna geçiyorum.
Dün akşam iki bayan arkadaşım çok içten ve güzel bir mail atmışlar sağolsunlar. Önce onlara teşekkür ediyor ardından hemen konuya giriyorum. Bayanların sorusu şu; Erkekler neden hiç büyümez?
Bu konu aslında çok önceleri karşıma gelmişti, ancak hiç yazma fırsatım olmamıştı, kısmet bu güneymiş. Hadi başlayalım.
Erkekler neden hiç büyümez?
Bu soruya başka bir soruyla cevap vererek başlamayı uygun görüyorum.
Neden erkeklerin büyümediğini düşünüyorsunuz?
Bu soruyu tam 51 kadına sorduğumda neredeyse hepsi aynı cevapları verdi. Özetle kadınların erkekleri hala çocuk olarak nitelendirmesinin sebepleri şunlar;
1-“Sürekli şefkat beklentisi” –Kadınların bu konudaki savı erkek anneleri üzerinde yoğunlaşıyor. Erkek evladın üzerine titrenmesi ve şımartılması erkeği yaşam boyu bu ihtiyacın(şefkat) içine sokuyor şeklinde düşünüyorlar. Komik olansa bu tür düşünen kadınlar da kendi çocuklarına aynı şekilde davranıyor oluşu. Bu konuda bir anti tezim yok, bu durumu siz kadınlar başlattınız siz kadınlar ceremesini çekiyorsunuz elimden birşey gelmez.
2- “Son karar anında sözün kadına bırakılması ve sorumluluğun kadına devredilmesi durumu”- Bu maddenin büyümekle olgunlukla uzaktan yakından alakası yokt aslında, biz erkekler pek çok şey olabiliriz ama o kadar geri zekalı değiliz ki son sözü kendimiz söyleyelim. Bu özelliğimiz bariz bir evrim sürecinden geçerek bu noktaya gelmiştir. Konu ne olursa olsun gerçek şu ki kadın her zaman diğer olasılığı da sorgulayacaktır. O yüzden bu konudaki felsefi düşüncemiz şudur: Kendi başınızı yiyin.
3-“Muzip kişilik.”Ne yani erkeğinizle tanıştığınızda böyle değil miydi? Sonradan mı muzipleşti? İyi düşünün bakalım bu konuyu, bu sizce düzeltilmesi olgunlaşması gereken bir konu mu yoksa ona aşık olma sebebiniz mi?
4-“Kendi kendilerini doyurma kabiliyetleri yok” Size öyle geliyor, yapan varken işimize gelmiyor sadece. Soruyorum açlıktan ölen kaç erkek tanıyorsunuz?
5-“Yetişkinlikte oyun oynanması durumu” TATATATAA!! İşte bu!, Kadınlar için asıl gerçek mesele bu.
Yukarıda saydığımız dört madde aslında yan saldırı kuvvetleri. Kadınların en çok arıza yaptığıysa bu oyun oynama durumu. Kesin bir dille iddia ediyorum. Safsata!!!
Bu kelimeyi çok sever ve kullanırım sözlük anlamı şudur; gerçekle alakası olmayan, sahte argüman. Oyun oynanması durumu sadece erkek için geçerli değildir ayrıca bu bizim de siz kadınlara karşı ciddi ciddi arıza yapmamıza sebep olan bir konudur.
Bakınız açıklayayım;
-İnsanlar ne yapmak ister?(kadın erkek herkes)
-Eğlenmek, mutlu olmak.(bittabi)
-Bunu nasıl başarırlar?
-Zevk aldıkları şeyleri yaparak.(aklınız dağılmasın)
-Nelerden zevk alıyorsunuz?(özür dilerim zevk deyip deyip aklınızı oraya kaydırmak niyetinde değilim)
Cevaplar kadın ve erkek için elbette farklı ama ortak bir yanları var(eğer bakmayı bilirseniz)
-İnsanlar oyun oynayarak eğlenirler.
Oyun oynamayı Playstation , bilgisayar, xbox, uzaktan kumandalı araba vesaire diye kalıba sokan siz kadınlarsınız. Biz bunu yapmıyoruz, siz kadınlar neden büyümüyorsunuz diye sizi suçlamıyoruz oysa ki sizde sürekli oyun oynuyorsunuz. Biraz geçmişe dönelim sanırım o zaman çok daha rahat anlayacaksınız ne demek istediğimi.
Çocukluğunuza dönün.
Yanlışım varsa düzeltin zira en son hatırladığım, Siz bayanlar, Barbie-Sindy bebekleriyle oynayan, Ken’i Barbie’ye Paul’ü Sindy’e öptüren. İşi gücü evcilik, doktorculuk(kız erkek beraber oynanmaktan tek zevk alınan oyun) oynamak olan, hayali çay- kahve partileri organize eden ve bunlara katılan, bebek evleri düzenleyen. Ve o küçük yaşınızda bile bebekleri evlendiren küçük şirin yaratıklardınız. Siz işte busunuz, bunlardan keyif alıyorsunuz , doğanızda bunları yapmak var. Peki biz bu sırada ne yapıyorduk? Arabalarımızı çarpıştırıyor, kedilerin kuyruğuna teneke bağlıyor, top oynuyor , oyuncak askerlerimizi savaştırıyor ve sizin sulu öpücüklerinize maruz kalıyorduk. Ve hala da aynı şeyleri yapıyoruz.
Hem siz hem biz.
Biz insanlar hiç bir zaman büyümedik, büyümüyoruz ve büyümeyeceğiz. Eğlenmek ve mutlu olmak için gereken de zaten bu. Sadece oyuncaklarımız biraz daha pahalı oldu.
Erkekleri büyümedikleri için eleştirmek kolay,
Ama bence bayanlar,
Evet siz!
Bence siz, eğlenmek için bizimkiler kadar iyi oyunlar seçmediniz.
Asıl mesele de bu,
Mesele, bu kadar eğlenebiliyor oluşumuzu kıskanmanız.
Görüşmek üzere.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
4 yorum:
kadınların küçükken kurmaca oynadıklarını büyüyünce gerçeklik içinde oynamaları ve erkeklerin hala oyunlarına sanal olarak devam etmeleri vurgusunu sevdim..
Çok daha masum değil mi?
müthiş bir yazarsın eğitimini çok merak ettim
"Müthiş bir yazarsın" bu yorumu okumak fazlasıyla güzeldi, teşekkürler
Eğitimden kasıt okulsa "arkeoloji" mezunuyum
Yorum Gönder