Hayat Kadınlara Zor

Selam,
Kadınlar... ne kadar da şirin ve güzel şeyler. Ne kadar da estetik ve narin.
Peki güzel, çirkin, akıllı, aptal, çılgın, oturaklı vesaire gibi binlerce özelliklerini bir bir soyup üzerlerinden çıkartırsak geriye ne kalır? O en son kalacak olan kadının özü diyebileceğimiz şey nedir? Bütün herşeyi bildiğimi iddia etmiyorum tabiki ama bana kalırsa geriye en son kalacak şey;
Hassasiyet.

Kadınların üzerine inşa edildiği şey bu. Bunun doğuştan geldiğine inanmıyorum bence öğretilmiş birşey ve ayrıca bunun iyi bir şey olduğunu da düşünmüyorum. (iyiden kastım faydalı.)
Biliyorum ki kadınlar için hayat çok daha zor. Bunu çok içten söylüyorum bu defa manidar değil sözlerim.
Burada söylemeye çalıştığım şey duygusallıkla karıştırılabilir o yüzden belirtme gereği duyuyorum. Hassasiyet duygusallık değildir.
Küçük bir hikaye anlatayım size;
Bir taksiciyle konuşmuştum zamanında, kadınların neden araba kullanamadıklarından bahsediyordu. (Hiç bir gerçek için kimseden özür dilemediğimi beni tanıyan herkes bilir. Evet çok az kadın iyi araba kullanabiliyor o yüzden kimseden özür dilemeden devam ediyorum;)
Açıkçası henüz 14 yaşımdaydım ve daha önce bu konu üzerinde çok fazla düşünmemiştim dolayısıyla daha çok taksici konuştu ben dinledim. Konuşma monolog havasında devam ediyordu. Bana bir soru soruyor ben cevabı bilmediğimi söylediğimde cevabı kendi veriyordu. (diyaloglar genelde bu tür gelişiyorsa zaten bilin ki aslında karşı tarafın istediği şey konuşmaktır dinlemek değil, bende dinledim taksiciyi.) Her neyse taksi meselesini çok uzatmayalım sonunda neden süremiyorlar biliyor musun dedi, nedeni bilmiyordum ama babam daha önce bu konuda şöyle demişti;
Çok duygusallar da ondan. Duygusal oldukları için panikliyorlar. Bende hiç düşünmeden cevabı patlattım.
- Çok duygusallar da ondan. Devamını söylemedim.
Bunu söylediğimde çok matah ve bilinmedik bir şeyi söylediğimi sanmıştım ama taksici bana dönüp sırıtarak şöyle dedi;
-Kaç kadın şair tanıyorsun? Sanma ki bir kadın bir erkekten daha duygusaldır. Meselenin bununla hiç alakası yok.
Neyle alakası olduğunu söylemedi çünkü o da bilmiyordu ama o günden sonra bende emin oldum mesele duygusallık değildi.
Hikayede araba kullanmayı örnek gösteriyor oluşum sizi konuya yabancılaştırmasın. Konu bu değil. Konu hayat, konu hayatı kullanabilmek. Konu hayatın kadınlar için neden daha zor olduğu? (Bu zor olma durumunu uydurduğumu düşüneniz varsa lütfen gidip psikolojik rahatsızlıkların cinsiyet üzerindeki dağılımına bir göz atsın.)
Mesele hassasiyetti.
Kadınlar giyim konusunda daha hassas.
Kadınlar hediye konusunda daha hassas.
Kadınlar düzen konusunda daha hassas.
Kadınlar temizlik konusunda daha hassas.
Kadınlar evlilik konusunda daha hassas.
Kadınlar ilişkiler konusunda daha hassas.
Kadınlar kariyer konusunda daha hassas.
Kadınlar erkekler konusunda daha hassas.
Kadınlar kadınlar konusunda daha hassas.
Kadınlar hangi konuda daha hassas değil bana bir söyler misiniz lütfen?
Hangisi o? hangi konu?
Peki tamam kadınlar her konuda daha hassaslar anladık.
Ama bu durum bir kolaylık sağlıyor mu kadınlara?
Kesin bir dille asla diyorum!Zaten tüm yazının da amacı bu.
Çünkü hassasiyet kötü bir şeydir.
Hassas olmanın iyi bir şey olduğu fikrine sahipseniz lütfen çıkarın bunu aklınızdan. Her zayıf kavramı tutup bir diğer güçlü olana devşirmeye çalıştığımız için asıl bilinmesi gerekenler unutuluyor.
En midemi kaldıran yanlış cümlelerden biri şudur;
O hassas biri, ihtiyaçlarımı ve beni anlayabiliyor.
Yanlış öyle bir şey yok.
Hassasiyet anlayışlı olmak değildir. Anlayışlı olmak, anlayışlı olmaktır.
İyi olan hasssasiyet değil, anlayıştır.
Hassasiyet kırılganlıktır sizi ağlatır durur.
Hassasiyet korunma ihtiyacıdır sizi aciz bırakır.
Hassasiyet edilgenliğe açık olmaktır biri gelse de birşey yapsa diye beklersiniz ve duruma en çok etkinizse iyi bir şeyler olsun diye dua etmektir.
Hassasiyet beklenti içinde olmaktır durmaksızın bir şeyler talep eder ve istersiniz.
Hassasiyet sonunda dengesizliği, tatminsizliği, mutsuzluğu, tedirginliği ve korkuyu doğurur.
Yani;
Bırakın bu kadar hassasiyeti
Lanet olası hayatta kalabilmek için, lanet olası hassasiyetler törpülenmek zorundadır.
Bugün sevgiliniz sizi bir kedinin yanında kaldırımda oturmuş ağlıyor görürse elbette bir kağıt mendil uzatır. Ama sizi hergün ağlıyor görürse yanınızdan geçer gider.
Çünkü hayat, yaşayan insanlarla devam eder.