Kurumsal Giyinmek Üzerine

11 Temmuz 2011 Pazartesi 2 yorum

Yieeeyytttt çok gerginim bu sabah. Umarım siz iyisinizdir ama ben değilim. Çok şeye sinirliyim bugün başta boynumdaki kravata.
Ölücem(öleceğim doğrusu) cidden ölücem az kaldı, ya da kendimi kesicem(keseceğim doğrusu) yeminle, bu sıcakta takılır mı bu arkadaşlar? Okulda askerde bile böyle değildi. Emir geliyordu çıkartıyorduk boynumuzdan, yazın takmazdık bu yuları...
Evde donla bile zor duralım burda gelip kravat takalım...neymiş para veriyorlarmış neymiş kurumsalmış...
Deliricem(delireceğim) valla!
Anlamıyorum ki şimdi ben bunu takınca daha mı iyi görünüyorum daha mı iyi çalışıyorum?
Bu soruyu size sorduğum gibi gittim eski işyerimdeki hayvan kaynaklarına da sordum (pardon insan kaynaklarına)
Kendisi şöyle bir cevap verdi;
Batucuğum sen her daim zaten harika ve mükemmel görünüyorsun(sanırım böyle dememişti uyduruyor olabilirim) ama şunu dediğini çok iyi hatırlıyorum.
-Hayır Batucuğum daha iyi görünmüyorsun ama kurumsal görünüyorsun.
Bu kostüm bizim işimizde ne denli ciddi ve sorumluluk sahibi olduğumuzu gösteriyor karşı tarafa. Dedim ki hangi karşı taraf sayın insan kaynağı? Ben aytiyim(bilgi işlem , bilgi işlem) benim için bir karşı taraf yok, benim için sadece aşağısı var. Ardından kendisine şu suali yönelttim;
Siz hiç kumaş pantolon ve kravatla yerde süründünüz mü? Dedi ki hayır kısmet olmadı.
Dedim ki ivediyetle bir gün deneyin zira kıçınıza kaçan kumaş pantolondan farklı bir haz almanız söz konusu. Kısa sohbetimizin ardından kendisi nazikçe odasından çıkmamı rica etti.
İşte o günden beri nefretliyim bu kurumsal giyinme olayına. Olmadığım herşey olmaya, zorlanmaya kılım, isyankarım. Zaten boykot ediyorum.
Nasıl mı?
1-Tam 13 aydır aynı kravatı takıyorum (yalanım varsa gözüm çıksın) İstisnasız hergün aynı kravat boynumda , düz desensiz siyah bir kravat bu. Benim gözümde bu siyah kravat siyah bir çelenk aslında. Kendi cenazeme kendimin gönderdiği bir taziye çelengi. Artık o denli çok taktım ki bu kravatı dikiş yerleri attı ama ben inat edip dikmedim diktirmedim, bunun yerine zımbayla tutturuyorum iki tarafı.(isteyene fotoğrafını çekip gönderebilirim) Bu arada diğer bütün kravatlarımı da yaktım derdim (öylesi daha havalı olurdu) ama yok yapmadım (amerikan filmlerindeki gibi boş bir varil bulamadığım için) Sadece hepsini bir torbaya koyup yatağın altına attım onlarda küflendi.
2-Giydiğim pantolonu tam 16 aydır yıkamıyorum. (igrençte olsa yalan yok bende) Evet yıkamıyorum çünkü nefret ediyorum kendisinden, giydiğimde orta yaşlı bir dersane öğretmenine benziyorum, tiksinç birşey. Artık pantolonun kıçındaki kumaş o denli parladı ki beni çok uzaklardan kıçımdaki parıltıya bakarak tanıyabilirisniz.
3- Yırtık sökük her gömleği giymeye devam ediyorum. Gömleklerimin yakaları tiftik tiftik oldu, dirsekleri yıprandı açıldı ama ben hala giyiyorum. Kollar komple eriyip kısa kol haline gelene dek te giyeceğim.
4-Ayakkabılarımı asla boyamıyorum, bakın sırf buraya yazdım diye bir bakayım dedim kendilerine ama hala emin değilim gerçek renkleri siyah mıydı yoksa kahverengi mi?
Peki amacın ne Batucuğum diye sorarsanız cevabım şu;
Bu ortamda şık olmak istemiyorum, iyi görünmek istemiyorum, bu ortamı sevmiyorum , bu ortama zihnen yakışmadığım gibi fiziken de yakışmak istemiyorum. Bu ortamı YA-KA-RIM. (Vay canına be insan gerçekten kendi kendini sinirlendirebiliyormuş) Şaka şaka çok sinirlenmedim şov yapıyorum.
Varmak istediğim noktaysa şu;
Giydiğim ne varsa üstümde çürüsün istiyorum , hepsi çürüyüp yokolunca hayvan kaynaklarına (pardon yine şaşırdım insan kaynaklarına) gidip açık açık söyleyeceğim. “Bu işi daha fazla yapmam mümkün değil, zira giyecek bir şeyim kalmadı lütfen bana yol verin” Umarım dahiyane planım düşündüğüm gibi işler ve bir müddet kafamı dinler kedimle daha fazla ilgilenebilirim. Herkese kurumsallıkla dolu mutlu haftalar.

2 yorum:

  • Adsız dedi ki...

    ben de aynı dertteyim.üstelik ben spor kıyafetten başka bişey giymem ama bu çalıştığım yerde ne yazıkki kurumsal olmam gerekiyo .her sabah güne bugün ne giysem diye başlıyorum ama yapacak bişey yok batucuğum! para kazanıyoruz!

 

©Copyright 2011 Taboo | TNB