Hiç Bilmiyorum
Derdim bu yeşil ağaçlar.
Bu sahil.
Parıldayan gökyüzü.
...
Derdim bu rahatlık.
Yüzüme vuran rüzgar,
Güneş.
...
Bu yumuşak rutubetsiz yatak,
Bu kanepe.
...
Derdim güleryüzlü insanlar.
Samimi tebessüm.
Saygı.
...
Bu anlayış benim sıkıntım, tasam, problemim.
Uzlaşma.
Mücadelesizlik.
Düzen.
...
Barış.
...
Tüm iyi şeyler.
...
Yokluktan dağa taşa, masaya sandalyeye sataşırken buluyorum kendimi.
Dersten sıkılmış bir öğrenci gibi sataşıyorum sağa sola.
Her an çatışmaya katılacak kadar hazır,
Her an bekleyen.
Aradığını bulamayanım şimdilerde.
Rakipsiz kalmış bir savaşçı gibi sonsuz mutsuz,
Yalnız
Anlamsızım.
...
Oysa eski tanrılar şahidim, tek istediğim meydan okumak.
Kim olursa olsun,
Ne olursa olsun,
Nasıl ve ne zaman olursa olsun boy ölçüşmek.
...
Kan dökmek.
İntikam almak.
Can yakmak.
Yorulmak, düşmek, yeniden ayağa kalmak.
...
Sınırımı bilmeden yumruğumu kaldırmak haykırarak,
Umursamadan bir an olsun yarını... olacakları
Tereddüt etmeden.
Azimle değil,
Hırsla,
Elim kırılırcasına vurmak.
Yıkmak.
Yoketmek tek arzum.
...
...
...
Lanet olsun geçmişime...
Yaşadıklarıma...
Bu olduğum şeye...
...
Benim tek bildiğim savaşmak, mücadele etmek, hayatta kalmak.
...
Hiç bir fikrim yok,
Bu huzurla nasıl yaşarım.
Batu Yazan
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
0 yorum:
Yorum Gönder