Aynı anda,
Farklı
yerlerde,
Başka
zamanlardayım.
…
Orta
yaştayım.
Baba olmanın
sorumluluğunu her an üstümde hissediyor,
Önümde duran
küçük oğlum mutlu olabilsin diye beylik cümleler kurup,
Öğütler
veriyorum.
Biliyorum
beyhude…
Zira babamın
sürdüğü bir arabanın da arka koltuğunda,
Henüz
küçücüğüm.
Virajlı
yollar midemi bulandırıyor,
Elimde
erimekte olan dondurmam…
Hayatı
bilmiyor,
Laf
dinlemiyor
Zerre kadar
düşünmüyorum,
Bir tek
dondurmamı umursuyorum.
…
Beşiktaş’ta
evimin bahçesindeyim.
Tepemde
yeşilli kırmızılı bir ağaç.
Hiç bir şey
için acelem yok.
Huzurluyum.
…
Bir yandan
da işe geç kalmışım.
Sabah sabah
telaşla yürüyorum ıslak kaldırımda.
…
Gencim.
Oyun
oynadığım Goncagül sokakta bisikletten düşüyorum.
Dizlerim
kanıyor.
Sevdiğim kız
yanıma gelip iyi misin diye soruyor.
Değilim ama eminim.
Hayatım boyunca bir tek onu seveceğim.
Hayatım boyunca bir tek onu seveceğim.
…
Üniversitedeyim.
Bira içmek
için girdiğim barda bir kız gözüme çarpıyor.
Biraz sonra
gülümsüyor bana.
Biliyorum.
Onu ve onun gibi pek çok başka kadını daha seveceğim.
Onu ve onun gibi pek çok başka kadını daha seveceğim.
…
Başka bir
zaman motosikletimin üstündeyim.
Sıcak,
rüzgarlı bir hava.
Arkamda
sevgilim, sıkıca sarılmış belime,
Güçlüyüm,
mutluyum, keyfim yerinde.
…
Ve üzgünüm,
O gezinin
üstünden aylar sonra onu artık hiç sevmediğimi söylüyor,
Terk edip
gidiyorum uzaklara.
…
Bir kadının
kalbindeyim,
Bir
başkasının içinde,
Bir
diğerininse hiçbir yerinde olamıyorum kimi zaman.
…
Biriyle
kavga ediyor,
Biriyle
sevişiyoruz.
…
Biri beni
çok kırıyor,
Biri çok seviyor,
…
Biri
aldatıyor,
Biri
gözlerini dahi benden ayırmıyor.
…
Biriyle bir
zaman evleniyorum.
…
Ofisteyim.
Buhranlarda...
Çözümsüz
çıkmazlarda.
…
Marmaris’teyim.
Deniz
kenarında,
Yaşamın
güzel olduğunu mırıldanıyorum.
Yaşımı
kestiremiyorum.
…
Kitap
okuyorum lisedeki sıramda,
Yeni ufuklar
açılıyor önümde,
Kitap
okuyorum eşimin yanında, yatakta.
Cümleler
kendini yineliyor sadece.
…
Bursa’da bir
dağ yolundayım henüz on bir yaşımda,
İlk kez
yaşamı bir yola benzetiyorum.
Keşfedileceklerin
heyecanı kaplıyor içimi,
…
Yirmi iki
yaşımdayım,
Yaşam hiç de yol
gibi davranmıyor,
Varılacak
bir yer, başından beri hiç olmamış aslında.
…
Kırk
dördümde yaşamın bir şeye benzetilmemesi gerektiğini savunuyorum bir sohbet ortasında.
Böylesi daha
doğru, daha hafif…
Çünkü o, ne
uzun ne kısa,
Başı sonu
yok, bambaşka.
…
Issız
sahillerde koşuyorum farklı yaşlarda,
Kalabalık
yollarda, kumlarda…
Gündüzde…
Gecede…
…
Her biri
başka bir ben…
Her biri
başka bir dönem…
Her biri
aynı an.
…
…
Ben…
…
Her yerde,
Tüm
zamanlarda,
…
Şimdide...
...
Ben şimdideyim.
...
Ben şimdideyim.
…
Ben
Kalabalığım.
Kalabalığım.
0 yorum:
Yorum Gönder