Yapılabilecek her şeyi
yaptığında...
Söylenecek her şeyi
söylediğinde...
Tamamen saf, tamamen
çıplak kaldıktan sonra...
Ne kalır geriye?
Başka türlü boşa
çırpınışlar mı?
Keder dolu bir çaresizlik
mi?
Düşüş mü?
Değil.
Geriye bir tek özgürlük
kalır.
Her yolu denedin... olmadı.
Çekilebilirsin,
Gidebilirsin,
Devam edebilirsin.
Artık özgürsün.
Sen, ben, o...
Kimse tek laf dahi edemez sana.
Tek bir söz söyleyemez,
Ağzını açamaz.
Elinden geleni
yapmadın yapamadın diye suçlanamazsın bir daha.
Artık özgürsün.
Özgür
...
...
Özgürlük.
...
...
...
Yaşarsın.
...
Nefes alırsın
...
Nefes verirsin
...
Gündüz,
...
Gece.
...
...
...
...
Sırtından yukarı doğru
ufak bir ürperti yükselir her seferinde.
O denli sessiz ki, onu kalabalıkta duyamazsın.
Duymamak için de gürültüden kopamazsın.
Ama o hep ordadır.
Özgürlük denen şey... bir sızı.
Ona sahip olduğun
kadar,
Biliyorsun ki ait değilsin hiç kimseye hiç bir yere.
Olamıyorsun.
...
Sen;
Pek tabi kırıntılarla yaşayamayacak
kadar tamsın.
Olanı biteni kabul edebilecek kadar olgun.
Umut etmekten,
devam etmekten bir an bile geri durmayacak kadar da bütün.
Sen dostum;
Pek tabi özgürsün... yani yalnız.
Sessizlikten korktuğun halde,
Yine bir başına yollardasın.
0 yorum:
Yorum Gönder