Salyangoz

17 Mart 2016 Perşembe 0 yorum



Bahçede salyangoz.
Yağmurda yürüyüşe çıkmış. Çok dolaşınca yorulmuş. Motosikletin arka çamurluğuna yapışmış. Uykuya dalmış.
Ofise gelip arka lastiği kontrol ederken farkettim.
Hala uyuyordu.
Kıyamadım bıraktım uyusun. Uyanınca nasıl bir korku kaplayacak içini kim bilir.
Ne yapar ki burada? Evden çok çok uzaklarda. Yerin 4 kat altı. Buz gibi. Tek başına.
Çıksa çıkamaz. Burada kalsa açlıktan ölür.
Yanıma mı alsam? Kutuya mı koysam? Akşam giderken benimle mi gelse?
Getirdiğim gibi geri de götürebilir miyim onu?

Yavruları, gece masal anlatmasını bekleyen... Karısı, sarılmak istediği... Abisi kardeşi bekleyeni... Onlar da çok korkacaklar uyandıklarında.
Bir daha görememek sevdiğini.

Suçlayabilir miyim peki onu? Aptal salyangoz motosiklete yapışılır mı hiç.
Diyebilir miyim?
Salyangoz motosikleti bilir mi ki?
Dolaşıyordu bahçesinde. Nereden bilsin olacakları. Güç bela hayatta kalıyordu zaten. Aklında binbir soru. Onlarca dert. Bir tek umutla.
Kimbilir belki az önce seni seviyorum demişti. Az sonra geliyorum.
Buhar oldu birden sanki. Kimsenin anlayamayacağı kadar hızlı uzaklaştı.
Buradaydı. Hayır burada. Az önce konuştuk.
İdrak edilecek şey değil, şimdi.
Adam artık yok çünkü.
Kahır dolu gününde tek istediğin onu tekrar görebilmekti.
Lanet olsun çekti biri pimi.
Onu da senden aldı.

0 yorum:

 

©Copyright 2011 Taboo | TNB